80. YIL / 80TH YEAR

Nesilden nesile bir arada

A meeting of generations

VitrA Karo’nun yeni üretim tesisinin açılışı vesilesiyle, Eczacıbaşı Yapı Gereçleri ve VitrA Karo çalışanlarıyla, kuruluşların Bozüyük yerleşkesinde bir buluşma düzenlendi. Banyo ve karo iş alanlarının bugünlere gelmesine emek vermiş, farklı meslek ve nesillerden Eczacıbaşılıların katıldığı Bozüyük buluşmasında, 80. yıla özel sohbetler gerçekleştirildi.

On the occasion of the opening of VitrA Tiles’s new production plant, a gathering was organized for the employees of Eczacıbaşı Building Products and VitrA Tiles at the companies’ Bozüyük campus. The Group’s 80th anniversary was the centerpiece of conversation at the big Bozüyük meeting attended by Eczacıbaşı employees from different generations and occupations who contributed over the years to the development of the bathroom and tile businesses.

Temellerinin atıldığı 1942 yılından itibaren Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişimine katkıda bulunan, sanata, spora ve eğitime verdiği destekle toplumsal kalkınmaya her daim öncelik veren Eczacıbaşı Topluluğu, 80 yıldan aldığı ilhamla, özenle ve cesaretle, sağlıklı bir geleceğe ilerliyor.

Hem sahip olduğu değerleri koruyarak hem de faaliyet gösterdiği alanlarda değişimin öncüsü olarak daha parlak yarınlar için çalışmaya devam eden Topluluğun, geçmişten bugüne, bugünden geleceğe taşıdığı topluma ve dünyaya saygılı olma anlayışı başarı hikâyesini sürdürme yolunda rehber oluyor.

Eczacıbaşı Topluluğu’nun 80 yıllık yolculuğunda, aralıksız devam eden yatırımlar önemli bir yer tutuyor. 80. yılda da bu gelenek değişmedi ve Mayıs ayında, VitrA Karo’nun Bilecik Bozüyük’teki yeni tesisinin açılışı gerçekleştirildi. Açılış vesilesiyle, Bozüyük yerleşkesinde günümüze dair çalışmaların ve gelecek planlarının konuşulduğu etkinlikte bir araya gelen Eczacıbaşılılar, 80. yıla özel sohbetler gerçekleştirdi.

Since its foundation in 1942, the Eczacıbaşı Group has contributed to Turkey’s economic and social development and especially prioritized the latter through its dedicated support of the arts, sports and education. Inspired by this legacy of 80 years, the Group is now advancing towards a healthy future with care, courage and trust.

The Group continues to work for a brighter future blazing the trail of innovation and change in all its businesses while protecting its core values. On this journey, the Group’s guide to success has always been its long-established worldview of abiding respect for society and the Earth.

An uninterrupted progression of investments also plays an important role in this success story of 80 years. Unsurprisingly, on the Group’s 80th year, this tradition remains unchanged with the opening of VitrA Tiles’s new production plant in Bozüyük. The opening event provided an opportunity for Eczacıbaşı employees to come together at the Bozüyük campus to discuss present activities and future plans as well as enjoy special conversations centered on the 80th anniversary.

Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı

“Topluluğumuz 80 yılda, tüm çalışanlarımızın emekleriyle uluslararası güçte bir oyuncuya dönüştü.”

Eczacıbaşı Holding Chairperson Bülent Eczacıbaşı

“In its 80th year, our Group has become a global player thanks to the tireless efforts of all our employees.”

Bozüyük’te düzenlenen buluşmanın açılış konuşmasını Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı yaptı. Topluluğun hikâyesinin Dr. Nejat F. Eczacıbaşı’nın hayalleri ve tutkulu çabası ile bugünün deyişiyle bir start-up olarak başladığını ifade eden Bülent Eczacıbaşı, zaman içinde üç kıtada üretim ve 120 ülkeye ihracat yapan, 12 bin çalışanın hayat verdiği bir organizasyona dönüştüğünü aktardı. 80 yılda yüz binlerce yeteneğin, emeğin yolunun Topluluğun kurumlarından geçtiğini söyleyen Bülent Eczacıbaşı, “İşimiz, kariyerimiz, ailemiz ve mutluluğumuz beraberce büyüdü, gelişti.” diye konuştu.

“Türkiye’nin sanayileşme hikâyesinin önemli bir parçası olduk.”

İkinci Dünya Savaşı’nın ağır sonuçlarının yaşandığı bir dönemde, her türlü imkânın son derece sınırlı olduğu bir zamanda, 29 yaşında genç bir girişimci olarak Dr. Nejat F. Eczacıbaşı’nın, toplumun ihtiyaçlarına eczacılık alanında çözüm bulmak için yola çıktığını anlatan Bülent Eczacıbaşı, bu yolculuğun zaman içinde, önce Türkiye’nin sanayileşme hikâyesinin önemli bir parçası olduğunu, ardından Topluluğun yarattığı markalarla Türkiye’nin sınırlarını aşarak uluslararası pazarlarda güçlü bir oyuncuya dönüştüğünü söyledi. Bülent Eczacıbaşı konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:

“Bugün ulaştığımız noktayı mümkün kılan hayale ve çabaya ortak olmuş, bazıları ebediyete intikal etmiş, başta kurucumuz Dr. Nejat F. Eczacıbaşı olmak üzere yol arkadaşlarını bir kez daha saygı ve minnetle anıyorum. Geçtiğimiz 80 yılda olduğu gibi bugün de biz Eczacıbaşılıların akıl ve bilimin ışığında, güven temelinde karşılıklı anlayış ve iş birliği ile esneklik göstererek, bazen değişime uyum sağlayarak bazen de değişime liderlik ederek işlerimizi başarıyla yönettiğimizi düşünüyorum. Topluluğumuzun bugünündeki özverili katkılarınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.”

The keynote speaker of the Bozüyük meeting was Eczacıbaşı Holding Chairperson Bülent Eczacıbaşı, who noted that the Group’s story began with the dreams and fervent efforts of Dr. Nejat F. Eczacıbaşı in a small venture that today we would call a “start-up”, and which evolved over time into an organization powered by 12 thousand employees, running production operations on three continents, and exporting goods to 120 countries. Bülent Eczacıbaşı said that hundreds of thousands of talented people passed through and contributed their work to the Group’s companies during these 80 years and added, “Together we grew our businesses, careers, families and happiness.”

“We played a major role in Turkey’s industrialization story.”

Bülent Eczacıbaşı recounted the story of Dr. Nejat F. Eczacıbaşı, who set off as a 29-year-old entrepreneur in the harrowing aftermath of World War II to respond to society’s need for pharmaceutical solutions. He said that this journey, which was an important chapter in Turkey’s industrialization story, had continued with the Group expanding beyond the borders of Turkey and ultimately becoming an international player. To conclude his speech, he said:

“I would like to express my profound gratitude to Dr. Nejat F. Eczacıbaşı and his fellow comrades, some of whom have already departed this life, for sharing the dream and the toil that led us to our success today. I believe that today, as in the last 80 years, we are successfully managing our business guided by the light of wisdom and science, standing firm on a foundation of mutual trust, understanding and collaboration, sometimes adapting to change, and at other times leading the change. I would like to thank each and every one of you for your selfless contributions to our Group’s current success.”

Dünya çapında bir başarı öyküsü…

Bozüyük yerleşkesindeki buluşmada gerçekleştirilen, Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Atalay Gümrah moderatörlüğündeki panelin konukları Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Eczacıbaşı Yapı Gereçleri CEO’su Özgen Özkan ve VitrA Karo CEO’su Hasan Pehlivan oldu. Panelde, banyo ve karo iş alanlarının bugünü, geleceği ile Topluluğun 80 yıllık başarı öyküsü ve gelecek hedefleri konuşuldu.

A world-renowned success story…

The event at the Bozüyük campus also included a panel discussion moderated by the Eczacıbaşı Group CEO Atalay Gümrah featuring Eczacıbaşı Holding Chairperson Bülent Eczacıbaşı, Eczacıbaşı Building Products CEO Özgen Özkan and VitrA Tiles CEO Hasan Pehlivan. The conversation revolved around current and future developments in the bathroom and tile businesses, the Group’s success story of 80 years and its future goals.

Atalay Gümrah

Eczacıbaşı Topluluğu’nun 80 yıllık tarihinin 48 yılına, bu yıllar içinde üstlendiğiniz farklı görevlerle şahitlik yaptınız. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin, VitrA Karo’nun ve bünyesindeki markaların yıllar içindeki gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bülent Eczacıbaşı

Yapı ürünleri iş alanımızın başlangıcından bugüne olan gelişiminin dünya çapında bir başarı öyküsü olduğunu düşünüyorum. Yapı ürünleri iş alanının hikâyesi ilk olarak Türk kahvesi fincanı üreterek başladı. Ardından süs ve sofra eşyaları ile seramik sağlık gereçleri üretimi geldi ve VitrA’nın doğuşu ile devam etti. 80’lerle birlikte VitrA jenerik bir markaya dönüştü ve artan ihracat sonucunda Avrupa pazarında da büyüdü. 80’li yıllarda yönetim ve kaliteyi iyileştirme çalışmalarımız ile VitrA, kalite konusunda öncü markalardan biri oldu. Daha sonra 90’ların başında VitrA Karo’nun kurulması ve banyo alanında stratejik ürünler ve markalarla dünyada eşi az görülen bir entegre yapıyla hizmet vermeye başladık. Tasarımda yetkinliğimizi artırmaya yönelik yaptığımız yatırımlarla VitrA markamızı Türkiye genelinde tasarım önderi konumuna taşıdık.

VitrA İnovasyon Merkezi’nin açılmasını da önemli kilometre taşlarından biri olarak değerlendiriyorum. Sürdürülebilirlik alanında da lider bir kuruluş olma hedefimizde inovasyonu odağımıza aldık ve almaya devam ediyoruz. Bugünün ve geleceğin en kritik konularından biri de dijitalleşme. Eğer lider bir kuruluşsanız, dijitalleşmede de lider olacaksınız. Bu alandaki çalışmalarımız her geçen gün hız kazanıyor. Gelişim çizgimiz bugüne kadar yükseldi. Önümüzdeki zamanların bizim için büyük bir potansiyel taşıdığına inanıyorum. Bugün dünyanın saygın markaları arasında yer alan VitrA’nın daha gidecek çok yolu olduğunu biliyorum. Sektördeki güçlü konumumuzu her geçen gün daha yükseğe taşıyoruz.

Atalay Gümrah

VitrA Karo’nun yeni tesisinin açılışının markaya neler katacağını düşünüyorsun? Bunun yanı sıra yeni yatırım planlarımız da mevcut... Bu yatırım planlarından da biraz bahsedebilir miyiz?

Hasan Pehlivan

Bu yatırıma riskli bir dönem olan pandemi sürecinde karar verdik. Pandemi sonrası artan talebi karşılamak ve uluslararası odağımızı daha da güçlendirmek için üretime odaklandık ve bu yatırım kararını aldık. Yeni tesisimiz ile özellikle uluslararası satışlarımızın artmasına katkıda bulunan üretim kapasitemizi önemli ölçüde artırdık. Tesisimizde güçlü bir otomasyon teknolojisi var. İsrafı önlüyor, ıskartamızı azaltıyor ve kalite ölçümlerini hayata geçiriyoruz. Buradaki pratiği ve Endüstri 4.0 uygulamalarımızı diğer üretim tesislerimize de taşımayı planlıyoruz. En önem verdiğimiz alanlardan biri olan sürdürülebilir üretim ilkelerini de burada uygulayabilmeyi hedefledik ve tesisimizde yüzde 15 daha az enerji tüketimine eriştik. Bu yatırım kapsamında altını çizmemiz gereken bir diğer konu ise tasarım. Malzeme uygulama ve dijital baskı teknolojilerini en iyi şekilde kullanarak, en gerçekçi tasarımları hayata geçirebiliyoruz. Tüm bunların yanı sıra gelecek dönemlerde de hem Türkiye’deki gücümüzü perçinleyecek hem de uluslararası büyüme planlarımıza hizmet edecek başka yeni yatırımlara imza atmaya devam edeceğiz.

Atalay Gümrah

Seramik sağlık gereçlerinde üretimde yüzde 40’larda bir kapasite artışı sağlayacak beşinci üretim tesisini devreye alacağız. Banyo gereçlerinde bu büyüme dinamizmini sağlayan unsurlar sence nelerdir?

Özgen Özkan

Pandemi ile birlikte ev içi renovasyon trendinde ciddi bir artışa şahit olduk. Pandemi, seramik sağlık gereçleri sektörüne hız kazandırdı. Geçen yılı yüzde 28’lik bir büyüme ile 420 milyon avroluk bir ciroyla kapattık. Bu yılki hedefimiz ise yaklaşık yüzde 17’lik bir büyüme ile 490 milyon avroluk bir ciroya ulaşmak. Bunun için şartlarımızı zorluyoruz. Bu yıl yaklaşık 5,6 milyon adet üretim yapacağız ve teorik olarak kapasitemizin sınırındayız.

Seramik sağlık gereçlerinin bu başarısının yanı sıra armatürde de hızlı bir büyüme kaydettik. Gömme rezervuar ve banyo mobilyasında da teorik olarak kapasite sınırındayız ve daha çok yatırıma ihtiyaç duyuyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023’te, Eczacıbaşı Topluluğu’nun net satışı 500 milyon avroyu geçen ilk şirketi olmayı hedefliyoruz.

Yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya olmadıkça büyümenin bir anlamı yok. Bu yaklaşım içinde dört ana konuya eğiliyoruz. Bunlardan biri fırsat eşitliği, ki fabrikalarımızda her geçen gün mavi yaka kadın çalışanlarımızın sayısını artırıyor, 2023 sonunda bu oranı yüzde 22’ye çıkarmayı istiyoruz. Bir diğer konu yeşil enerji. Bu alanda büyük hedeflerimiz var, 2023 sonuna kadar enerjimizin yüzde 35’ini güneş kaynaklı sağlamayı istiyoruz. Yine büyüme stratejimizde odak noktalarımızdan biri olan kapasite artışı konusunda da ciddi yatırımları hayata geçiriyoruz. Sürdürülebilir büyüme yaklaşımımız çerçevesinde odağımıza aldığımız dördüncü konu ise teknoloji. Teknolojide öncü yatırımlara imza atan bir kuruluş olarak hedefimiz, yeni teknoloji yatırımlarımızla birlikte Avrupa’nın en büyük üçüncü üreticisi olmak.

Atalay Gümrah

Bugüne kadar önemli bir büyümeye imza atan Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin potansiyelini, geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Bülent Eczacıbaşı

Bugüne kadar elde edilen başarıda, iddialı olduğumuz işlere odaklanmamız büyük önem taşıyor. Yapı ürünleri sektörünün lideri olmak, iş hacmini sürekli genişletmek, yönetim kabiliyetini ve kaliteyi artırmak, yenilikçi bir yaklaşım geliştirmek, yatırımları zamanında yapmak ve sürdürülebilirlik odaklandığımız konular oldu. Rakiplerimizden ayrıştığımız noktaları ve farkımızı çok iyi tanımlamak ve bunun altını doldurmak zorundayız.

Atalay Gümrah

Topluluk olarak Türkiye’nin yapı ürünleri sektöründeki ilk inovasyon merkezini hayata geçirdik. Bunun yanı sıra son yıllarda dijitalleşmede çok önemli bir dönüşüme imza attık. Bu alanlarda geleceğe nasıl hazırlanıyoruz?

Özgen Özkan

2021’de SAP Frona sistemine geçerek dijitalleşmede önemli bir atılım yaptığımızı söyleyebilirim. Bunun meyvelerini kısa sürede almaya başladık. Yaptığımız işin her adımında veriden öğrenme ve veriye dayalı karar verme yetkinliğine kavuştuk. Yapay zekâ kullanımı, daha hızlı karar verme, daha verimli çalışma, düşük maliyet, güçlü rekabet ve en önemlisi müşteri memnuniyetini artırma gibi avantajlar sağladık. Dijitalleşme müşterilerimizle işin öncesinde ve sonrasında iletişim kurmamızı sağlarken, onların beklentilerini daha net anlamamıza da katkı sunuyor. VitrA’yı online platforma başarıyla taşıdık ve online kanaldan büyük bir beklenti içindeyiz. Müşteri deneyimini geliştirmek ve kaliteyi artırmak adına pek çok dijital projeyi hayata geçirdik.

İnovasyon konusuna gelirsek… 2011’den bu yana faaliyet gösteren invasyon merkezimiz sektörün öncüsü konumunda. Merkezimizde, akıllı, sürdürülebilir ve sağlıklı yaşam alanları için inovatif çözümler üretiyoruz. Hayatta bölündükçe çoğalan iki şey var. Biri sevgi, diğeri ise bilgi. Dolayısıyla inovasyonu sevelim, bilgiyi de paylaşalım.

Atalay Gümrah

Peki, diğer odak alanlarımız olan tasarım ve sürdürülebilirlik konularında nasıl çalışmalar yapıyoruz?

Hasan Pehlivan

Tasarım, işimizin tam kalbinde olan bir konu. Çok güçlü ve değerli markalarımız var. Bu değerli markaların da temelinde güçlü tasarımlar yer alıyor. Markalarımızı bugünkü konumlarına getiren en temel etmenlerden bir tanesi tasarım gücümüz ve bu da tüm diğer alanlardaki gibi iyi bir ekip işinin sonucu. Tasarım ekibimiz uluslararası trendleri çok yakından takip ediyor ve kendi alanlarında çok başarılılar. Son on yılda tasarım alanında dünyanın dört bir yanından pek çok saygın kurumdan aldığımız 100’ü aşkın ödül de bunu tescilliyor. Bunun yanı sıra, farklı yaşam alanı kültürlerini de yakalamak adına uluslararası tasarımcıları da bünyemize katarak tasarım alanındaki gücümüzü perçinledik.

Tasarım alanında güçlü olduğumuz bir başka konu da tasarımlarımızı yaparken bütüncül düşünebilmemiz ve hayal ettiğimiz tasarımları hayata geçirebilmemiz. Biz tasarıma yalnızca karo tasarımı olarak bakmıyor, bütünsel düşünerek ürünün kullanılacağı atmosferi hayal ediyoruz. Tasarımcılarımızın hayallerini gerçeğe dönüştürmek için ise malzeme, teknik ve üretim süreç bilgisi gerekli; ki bu konuda da oldukça öne çıkıyoruz. Bu anlamda üretim ve tasarım ekiplerimizin bir arada çalışması bize çok büyük avantajlar sağlıyor. Böylelikle en gerçekçi, doğala en yakın tasarımları yakalayabiliyoruz. Bu da gerek VitrA Karo’da gerekse de Villeroy & Boch’ta fark yaratan kalitede ve zenginlikte ürün portföyü sunmamıza olanak sağlıyor. Önümüzdeki dönemde tasarım alanında işimizi çok daha ileriye taşıyacağımızdan şüphem yok.

Sürdürülebilirlik ise sadece söylem değil, yaşatılması gereken bir kavram. Yaşama, topluma ve çevreye duyduğumuz saygıda Topluluğumuzdan aldığımız değerlerin rolü büyük. Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat esaslarını ve 2050 sıfır karbon hedeflerini çok sıkı takip ediyoruz. Son beş senede Kapsam 1’de enerji konusundaki verimlilik çalışmalarıyla karbon ayak izimizi yüzde 23, Kapsam 2’de yüzde 10 azalttık. Iskarta oranlarımızı önce yüzde 8,5’ten yüzde 4,5’e düşürdük. Dijital dönüşüm projemiz ile bu seviye yüzde 3,5’e indi. Buradaki gelişmeler de hâlâ devam ediyor. Döngüsel ekonomiyi destekliyor, böylece atık oranlarımızı ciddi miktarlarda azaltıyoruz. Sürdürülebilirlik konusundaki gayretlerimiz ve başarılarımızın sonucu olarak 2011’de Avrupa Birliği’ndan EU-Ecolabel sertifikasını alan ilk Türk üreticisi olduk ve aynı şekilde 2020 yılında çevreye karşı hassasiyetimizi ve gelecek nesillere gösterdiğimiz özeni yansıtan bu çabalarımızla, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Çevre Etiketi Belgesi ve Sıfır Atık Sertifikası’nı almanın mutluluğunu yaşıyoruz.

Son olarak yeni bir gelişmeden de bahsetmek isterim; sürdürülebilir üretim ilkemizle, yenilenebilir enerji konusunu da hayatımıza dahil etme kararını aldık ve bu alanda ilk adımlarımızı attık; yeni yatırımımızda güneş enerji paneli kurulumuyla, enerji tüketimimizin yüzde 7’sini buradan karşılamayı planlıyoruz. Sürdürülebilirliğe katkı sağlamak ve bu alanda yapabileceğimizin en iyisini yapmakta kararlıyız.

Atalay Gümrah

Topluluğumuz kurulduğundan bugünlere uzanan yolculuğunda büyük bir başarı hikâyesi yazdı. Bugünden 100. yılımızı nasıl görüyorsunuz?

Bülent Eczacıbaşı

Gelecek elbette ki tahmin edebileceğimiz bir şey değil. Ama başarının yolunun, tüm değişimleri esnek bir şekilde karşılamaktan, yeniliklere hızlı adapte olabilmekten geçtiğini biliyoruz. Topluluğun 100. yılında da çağdaş, kaliteli ve sağlıklı bir yaşamın öncüsü olmayı sürdüreceğine inanıyorum. Kurucumuz, “Biz ekonominin değer yaratan kolundayız.” derdi. Dolayısıyla sanayici kendini değer yaratan tarafta görmelidir. Peki değer nedir? Yine kurucumuz derdi ki: “Özel girişimde gerçek ölçü, toplumun varlığını artırmadaki başarı düzeyidir…” Nejat Bey’in bahsettiği bu varlık, sadece parasal varlık değil elbet. Kültür-sanat, eğitim, spor gibi birçok alanda toplumun ileriye gitmesiyle ölçülen bir varlık. 100. yılımızda da bu anlayışla çalışarak, topluma değer üreterek yolumuza devam edeceğimize inanıyorum. Tüm değerlerimizle uluslararası arenada da varlığımızı güçlendireceğiz. Topluluğumuzun geleceğini çok parlak görüyorum.

Atalay Gümrah

You have personally witnessed 48 years of the Eczacıbaşı Group’s 80-year history while fulfilling a number of roles within the organization. How would you like to comment on the development of Eczacıbaşı Building Products, VitrA Tiles and the brands therein over the years?

Bülent Eczacıbaşı

I think that the progress shown by our building products business is a world-renowned success story. The business began with the manufacture of special coffee cups designed for Turkish coffee. Then followed decorative items, tableware, ceramic sanitaryware, and the birth of the VitrA brand. In the 1980s VitrA became a generic brand and, through a steady increase in export volume, grew in the European market. As a result of our focused efforts in the 1980s to improve management and quality, VitrA became a leading brand in terms of quality. With the founding of VitrA Tiles and the launch of strategic bathroom products and brands in the early 1990s, we began to provide services through an integrated structure that was quite rare in the world. We invested in improving our design capabilities and placed VitrA in a leadership position in terms of design in Turkey.

I consider the opening of the VitrA Innovation Center to be another significant milestone. In line with our goal to become a leading organization in terms of sustainability, we have focused on innovation and will continue to do so. A most critical topic for now and going forward is of course digitalization. If you are a leading organization, you need to lead the way also in digitalization. Our work in that field is gaining momentum by the day. Our progress curve has been on the rise so far, and I believe that the future holds even more potential for us. VitrA is among the world’s reputable brands today, and I know that it still has a long way to go. Every single day we are climbing even higher up the industry ranking.

Atalay Gümrah

How do you think the new production plant of VitrA Tiles will contribute to the brand? We also have new investments lined up… Can we talk about those a little bit, too?

Hasan Pehlivan

We decided to go ahead with this investment during the pandemic, which was an especially risky period. We were focused on production to be able to meet growing demand in the post-pandemic period and to strengthen our international presence. And we made this investment decision. Thanks to our new production plant, we achieved a significant growth in production capacity that directly contributes to international sales. Our plant is equipped with very robust automation technology that prevents resource loss, reduces the ratio of waste products, and facilitates quality measurements. Our plan is to adopt this practice and Industry 4.0 applications in other production plants as well. As sustainability is a prime concern for us, we made an effort to implement sustainable production principles in this plant and achieved a 15 percent reduction in energy consumption. Another topic I would like to highlight in this investment is design. Through the optimal use of technologies for application of materials and digital printing, we are able to achieve very realistic results in design execution. Looking ahead, we will realize new investments that reinforce our position in Turkey and help us grow in international markets.

Atalay Gümrah

In ceramic sanitaryware, we will be launching our fifth production plant, which will give us a capacity increase of 40 percent. What are the factors driving this growth, in your view?

Özgen Özkan

During the pandemic, we observed a major increase in demand for interior design and renovation. In fact, the pandemic spurred the ceramic sanitaryware sector. We closed last year with 420 million euros in revenue which represents a growth surge of 28 percent. Our goal this year is to achieve 17 percent growth and 490 million euros of revenue. We are pulling out all the stops to achieve that target. This year we will produce about 5.6 million units and, theoretically speaking, that is our entire capacity.

In addition to our success in ceramic sanitaryware, we have also realized fast growth in bathroom fittings. We are approaching our maximum capacity in built-in reservoirs and bathroom furniture and need more investments in these fields. For 2023, which marks the centenary of our Republic, our goal is to become the first Eczacıbaşı Group company to surpass 500 million euros in net sales.

Unless we live in a habitable and sustainable world, there is no sense in growing. In line with that approach, we are focusing on four main areas. Equal opportunity is one of these areas, so we are increasing the number of women blue collar employees with a view to raising their ratio to over 22 percent by the end of 2023. Another area is green energy. Here, too, we have set ourselves an ambitious target: to convert 35 percent of our energy consumption to solar power by the end of 2023. Capacity expansion, which is a focal point of our growth strategy, is where we are making key investments. The fourth area of focus in our sustainable growth strategy is technology. As an organization known for groundbreaking technological investments, our goal is to become Europe’s third biggest manufacturer on the strength of our investments in new technologies.

Atalay Gümrah

Eczacıbaşı Building has achieved significant growth so far. What are your thoughts on its future and the potential it holds?

Bülent Eczacıbaşı

Our success to date is the result of our focus on businesses we’re particularly ambitious about. Leading the building products sector, continually expanding the business volume, improving management skills and quality, developing an innovative approach, making well-timed investments, and sustainability have always been our primary concerns. We have also been very aware of the necessity to distinguish ourselves from our competitors and grow into that definition of who we are.

Atalay Gümrah

The Group established Turkey’s first innovation center in the building products sector. Additionally, we’ve been going through a very significant digital transformation process over the past few years. How are we preparing ourselves for the future in that respect?

Özgen Özkan

Switching to the SAP Frona system in 2021 was a very significant move for us in digitalization. And we soon began to reap its benefits. We gained the competencies for data-based learning and decision-making at every stage of our operation. Other advantages of the transition include the ability to use artificial intelligence, faster decision making, increased efficiency, lower costs, greater competitive strength and, most importantly, increased customer satisfaction. Digitalization enabled us to communicate with our customers before and after the sales transaction, which gives us a better chance of understanding their expectations. We successfully moved VitrA online, and our expectation from the online platform is high. In fact, we launched several digital projects to improve customer experience and quality.

As per innovation... Our innovation center has been active since 2011 and it is now the leader of the sector, developing innovative solutions for smart, sustainable and healthy living. There are two things in life that become greater than the sum of their parts when shared. One is love and the other is knowledge. So let us love innovation and share knowledge.

Atalay Gümrah

What about the work we’re doing in other key areas: design and sustainability?

Hasan Pehlivan

Design is right at the heart of our work. We have very strong and valued brands which are built on a solid foundation of robust designs. One of the key factors behind our brands’ current success is our remarkable design capability, which is the result of teamwork, as is the case in all other areas. Our design team keeps abreast of international trends and is extremely competent, which is proven by the more than 100 awards we have received in the last 10 years from revered institutions around the world. Furthermore, we have strengthened our hand in design by including international designers in our team, which gives us the chance to get to know and incorporate the lifestyle choices of different cultures.

Another of our strong design competencies is our ability to adopt a holistic approach and to execute our designs as we imagine them. For us, design isn’t just about designing tiles, our holistic design thinking includes the environment and ambience of where they’ll be used. Turning our designers’ visions into reality requires a thorough knowledge of materials, technique and production processes, and we are very advanced in that sense. For starters, our production and design teams work together, which is a great advantage. It allows us to achieve an extremely realistic execution of our designs with a natural look and feel and to develop a diversified product portfolio of exclusive quality both at VitrA Tiles and Villeroy & Boch. Going forward, I have no doubt that we will advance our business even further in terms of design.

Sustainability isn’t just a discourse; it’s a living concept. In terms of respecting life, society and the environment, the values we inherit from our Group are of prime importance. We’re closely aligned with the EU Green Deal strategy and the goal to achieve zero carbon emissions by 2050. Over the last five years, we’ve reduced our Scope 1 carbon emissions by 23 percent and Scope 2 emissions by 10 percent. We first lowered our rate of production waste from 8.5 percent to 4.5 percent, and later on, thanks to our digital transformation project, the rate dropped even lower to 3.5 percent. Developments on that front are still ongoing. We support circular economies and have achieved considerable success in waste minimization. As a result of our efforts and accomplishments in sustainability, we became the first Turkish company to receive eco-label certification from the European Union. Likewise, in 2020 our sensitivity to the environment and welfare of future generations was rewarded with the Eco-label and Zero Waste certifications of Turkey’s Ministry of the Environment, Urbanization and Climate Change.

Lastly, I want to mention a new development. In line with our sustainable production strategy, we made a decision to introduce renewable energy into our lives and began taking steps in that direction. As part of our new investment, we are installing solar energy panels on the roof of our plant. In this way, we will be supplying 7 percent of our energy needs from green energy. We are determined to continue contributing to sustainability and to do our absolute best in that respect.

Atalay Gümrah

Our Group’s journey since its foundation has been a great success. Looking into the future, how do you envisage our 100th anniversary?

Bülent Eczacıbaşı

The future is obviously unpredictable. But we do know that the road to success is paved with a flexible approach to change and a quick adaptation to innovations. I believe that our Group will continue to be the pioneer of modern, high-quality and healthy living in its 100th year. Our founder used to say: “We’re the value-creating branch of the economy”. So, industrialists should see themselves as value creators. But what is value? you might ask. Again, I will answer with a quote from our founder: “The true measure of private enterprise is its degree of success in raising the prosperity of society.” Of course, the prosperity Mr. Nejat F. Eczacıbaşı mentions here goes beyond financial wealth. The word indicates a wealth of culture and arts, education and sports. It is through such wealth that society prospers. I believe that, on our 100th anniversary, we will continue to create value for society with this approach to our business. Armed with our core values, we will strengthen our presence in the international arena as well. I envisage a very bright future for our Group.

Eczacıbaşılılar “Nesilden Nesile Sohbetler”de buluştu.

80 yıldır gururla taşınan değerler ve başarı yolculuğu konuşuldu.

Group values and its success story of 80 years were the focus of “A Meeting of Generations”.

Bozüyük buluşması, “Nesilden Nesile Sohbetler” oturumuna da sahne oldu. Eczacıbaşı Topluluğu İnsan Kaynakları Grup Başkanı Eylem Özgür moderatörlüğünde düzenlenen oturumda, deneyimli ve yeni nesil Eczacıbaşılılar samimi bir sohbet gerçekleştirdi. Sohbete Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, VitrA Karo’da Karo Üretim İşçisi olarak görev yapan Fatma Ün, VitrA Karo Üretim Sorumlu Uzmanı İrem Kübra Çelebi, Eczacıbaşı Yapı Gereçleri Şekillendirme Grup Lideri Metin Arda, Eczacıbaşı Yapı Gereçleri Süreç Geliştirme Uzman Yardımcısı (Artema) Ayşenur Koç ve Eczacıbaşı Yapı Gereçleri Fabrika Direktörü Devrim Yazkurt katıldı. Keyifli sohbette, Eczacıbaşı Topluluğu’nun nesilden nesile taşınan değerleri hatırlanırken, aynı zamanda unutulmaz anılar paylaşıldı ve Topluluğun geleceğine dair hedefler aktarıldı.

The Bozüyük event also featured “A Meeting of Generations”, a sincere conversation between senior and junior generations of Eczacıbaşı employees moderated by Eczacıbaşı Group Chief Human Resources Officer Eylem Özgür. Participants were Eczacıbaşı Holding Chairperson Bülent Eczacıbaşı, VitrA Tiles Production Worker Fatma Ün, VitrA Tiles Senior Production Specialist İrem Kübra Çelebi, Eczacıbaşı Building Products Forming Group Leader Metin Arda, Eczacıbaşı Building Products Process Development Junior Specialist (Artema) Ayşenur Koç and Eczacıbaşı Building Products Factory Director Devrim Yazkurt. The delightful conversation provided a chance to reflect on the values transferred from one generation to another, share unforgettable anecdotes from the Group’s impressive past, and discuss its future goals.

Eylem Özgür

Topluluğumuzun yaşayan değerleri, kuruluş felsefemizin ışığında 27 yıl önce kaleme alınmıştı. Siz her zaman değerlerin duvarlara, kağıtlara yazılan şık cümleler değil, aklımızda ve kalbimizde yer alan, bizim tutum ve davranışlarımıza yansıyan ilkeler olması gerektiğini ifade edersiniz. Bu değerler bizim iş yaşamımıza nasıl rehberlik etmeli?

Bülent Eczacıbaşı

Kurumumuzun değerleri öncelikle kurucumuzdan geliyor. Bizler kurumun değerlerini, 27 yıl önce, Dr. Nejat F. Eczacıbaşı’nın vefatının ardından kaleme aldık. Kurum kültürünün kökeninde bu değerler yer alıyor. Bu değerlerin 80 yılda hiç değişmemesini beklemek gerçekçi değil elbet. Ancak burada çok önemli bir denge var. Bize bugün bir taraftan bu değerleri korurken, diğer taraftan da günümüzün değişen koşullarını göz ardı etmemek düşüyor. Bu, çok iyi yönetilmesi gereken bir süreç. En baştaki değerimiz, insana saygı. Çevreye ve topluma saygının da insana ve insanın kendine duyduğu saygıdan geçtiğini söyleyebiliriz.

Eylem Özgür

Şimdi Fatma Ün’e dönmek istiyorum. 1994 yılından bu yana VitrA Karo üretim bölümünde görev yapıyorsun. Günlük iş yapışımızı şekillendirmesi, iş süreçlerimizi yönlendirmesi bakımından düşündüğünde, bu değerlerimiz sana nasıl ışık tutuyor?

Fatma Ün

1994 yılından bu yana aynı heves, aynı istek, aynı heyecanla görevime devam ediyorum. Eczacıbaşı Topluluğu’nda bir kadın çalışan olarak gördüğüm değer, beni en çok mutlu eden unsurlardan biri oldu her zaman. Ayrıca, ürettiğimiz her üründe, yaptığımız her işte kalitenin her şeyin üzerinde tutulması da beni motive eden unsurlar arasında yer alıyor. Bu çatı altında, yaptığımız her işte kaliteyi hedefliyoruz. Kısacası kaliteyi bir yaşam biçimi olarak benimseyerek, müşterimizin ihtiyacı olan ürünleri üretmek, onlara en kalitelisini sunmak için çalışıyoruz. Yaklaşık 30 yıldır çalıştığım süre içinde çok güzel yeniliklere öncülük ettik. Çağın şartlarına en iyi şekilde uyum sağladık. Bir kadın çalışan olarak burada kendimi hep güvende hissettim. Çalışmalarım ve girişimlerim hep destek gördü. Başarılarım takdir edildi. Böyle bir kuruluşta çalıştığım için gurur duyuyorum. İyi ki Eczacıbaşılıyım.

Eylem Özgür

İrem, 2015’te stajyer olarak başladığın kariyerini bugün 250 kişilik bir ekibe liderlik ederek sürdürüyorsun. Topluluğumuzun değerleri konusunda ne söylemek istersin?

İrem Kübra Çelebi

Eczacıbaşı, işini iyi yapan, işine bağlılıkla çalışan, işini ve kendini desteklemek için çaba sarf eden herkesin çabalarının desteklendiği bir Topluluk. Burada çalışmaya başladığım andan itibaren yetkinliklerimin desteklendiği birçok eğitim ve gelişim programına katıldım. Bu programlar iş süreçlerime çok olumlu yansıdı. Bu süreçte kurumumuzun gelişime verdiği desteğe bizzat şahit oldum. Eczacıbaşı Topluluğu’nda görev yaptığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.

Eylem Özgür

Metin, döküm işçisi olarak göreve başladın ve bugün Eczacıbaşı Yapı Gereçleri Şekillendirme Grup Lideri olarak görev yapmaktasın. Topluluğumuzun sahip olduğu değerleri nasıl yorumluyorsun?

Metin Arda

Ben takım olmanın önemine inanıyor ve iş süreçlerinde bunu deneyimliyorum. Biz çalışmalarımızda sürekli gelişime önem veriyoruz. Genç ve kadın çalışanlara öncelik tanıyoruz. Liderlik ettiğim takımlarda işimizi, verimliliğimizi geliştirmek için onlara katkı sunabilecekleri ortamlar hazırlıyorum. Saygı ortamı yaratılınca katılım kendiliğinden geliyor. Katılımcı çalışanlar bir araya geldiğinde ise harika bir takım oluyorsunuz. Bu değerlerimizi de nesilden nesile aktarmak en büyük görevimiz.

Eylem Özgür

Ayşenur, sen Topluluğumuza yeni katılan, genç bir çalışma arkadaşımız olarak değerlerimizle ilgili görüşlerini bizimle paylaşır mısın?

Ayşenur Koç

Burada beni en çok etkileyen unsur, işe başladığım andan itibaren insana gösterilen değer oldu. Çalıştığım ortamda değişime ve yeniliğe açık fikirler destekleniyor. Stajyer olduğum dönemde de sonrasında da birçok projem desteklendi. Yöneticilerim ve çalışma arkadaşlarım bana güveniyorlar ve bunu çok iyi bir şekilde hissettiriyorlar. Böyle bir kültürde yetişme şansına eriştiğim için çok mutluyum. İyi ki iş yaşamıma Eczacıbaşı Topluluğu’nda başladım.

Eylem Özgür

Devrim, sen ne söylemek istersin?

Devrim Yazkurt

Ben kurum kültürümüzün yenilikçilik ve girişimcilik değerlerine vurgu yapmak istiyorum. Dünyaya ve değişime açık bir Topluluğuz. Girişimcilik ruhumuzu iş süreçlerimizde sürekli kılmaya çalışıyoruz. VitrA Karo dünyaya yayıldıkça biz de yaptığımız yatırımlarla daha da büyüdük. Hem üretim alanımızı hem de hacmimizi genişlettik. Her zaman aklımızda şu değerler var: İşimizi en iyi şekilde ve en verimli biçimde yapmak ve dünyanın en iyisi olmak. İnovasyon bizim için çok önemli ve bunu üretim süreçlerimize devamlı bir biçimde yansıtmaya çalışıyoruz.

Bülent Eczacıbaşı

Çalışma arkadaşlarım çok kıymetli bilgiler paylaştılar. Hepinize çok teşekkür ederim. Ben bir de arkadaşlarıma şunu sormak istiyorum: “Şöyle olsaydı daha iyi olurdu?” diyeceğiniz bir konu var mı? Gelişmeye ihtiyacımız olan alanlar neler sizce?

Ayşenur Koç

Z kuşağı olarak bizim çalışma hayatıyla ilgili beklentilerimiz önceki nesillere oranla değişti. Daha sosyal ve esnek çalışma modellerinin çalışma motivasyonumuza katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bu kampüste belirli sosyalleşme imkânlarımız var tabii ama ben ne yazık ki pandemi döneminde işe başladım. Pandeminin de bitişiyle birlikte bu gibi etkinliklerin hem yurt içinde hem de yurt dışında daha çok gerçekleştirilebileceğini düşünüyorum. Örneğin, benim gibi işe yeni başlamış gençler yurt dışı etkinliklerine de katılarak oradaki çalışma ortamlarını görme fırsatı yakalayabilir.

Eylem Özgür

Ben de birkaç ay önce yine burada gerçekleştirdiğimiz bir buluşmada, arkadaşlarımızın “Şöyle olsaydı daha iyi olurdu.” dediği birkaç konuya değinmek istiyorum. Bu kampüste çok sayıda genç çalışanımız var. Onlar üretim alanındaki iyileştirmelere ek olarak daha yenilikçi, kendilerini rahat ifade edebilecekleri, dinlenebilecekleri ve keyifli zaman geçirebilecekleri sosyal alanların çoğalmasını istiyorlar.

Hanife Sönmez

Ben de bir dinleyici olarak bir düşüncemi dile getirmek istiyorum. İnovasyon Merkezi’nde çalışıyorum. 11 yıldır Eczacıbaşı Topluluğu’nun bir üyesiyim ve kadın çalışan oranının yıllar içinde nasıl arttığına şahit oldum. Ancak bir kadın yönetici olarak üst yönetimde daha fazla kadın çalışanın yer almasından mutluluk duyacağımı buradan paylaşmak isterim.

Bülent Eczacıbaşı

Bu konu öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor tabii ki. Ancak herhangi bir konudaki iyileşme bir anda olamıyor ne yazık ki. Bu bir süreç ve bu süreç gelişmeye devam ediyor. Biz bu konuda en başından, daha işe alınma aşamasından başlayacak yönde politikalar geliştirdik ve bu politikaları uygulamaya aldık. Eminim önümüzdeki yıllarda bu çalışmalarımızın meyvelerini çok daha fazla göreceğiz ve üst yönetimde kadın çalışan sayımız arzuladığımız oranlara kavuşacak.

Fatma Ün

Bir kadın olarak 30 yıla yakındır burada çalışıyorum. Eczacıbaşılı olduğum için her zaman gurur duyuyorum. Gelecekte de kadın çalışan sayısının daha da yükseldiğini görmekten mutlu olacağımı söylemek istiyorum.

Eylem Özgür

Siz 48 yıldır Eczacıbaşı Topluluğu’nda görev yapıyorsunuz. Sohbetimizi sonlandırırken, çalışma hayatınızda unutamadığınız bir anıyı bizimle paylaşır mısınız?

Bülent Eczacıbaşı

Unutamadığım çok anım var tabii ama ben şu anda bulunduğumuz Bozüyük ile ilgili bir anımı paylaşmak istiyorum. 1977’de buradaki fabrikamız yeni bitmişti. Nejat Bey ve o dönemki yöneticilerimizin katıldığı bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda ilk kez ihracat konusunun konuşulduğunu, Nejat Bey’in bunun bir zorunluluk olduğunu söylediğini çok iyi hatırlıyorum ve bunun üzerine 80’lerde ihracat atağımız başladı. Toplantının ardından fotoğraf makinemle birlikte tesisin arkasındaki dağa çıkarak oradan tesisin fotoğrafını çekmiştim. Fabrikamızın o zamandan bugüne gösterdiği muazzam değişimi gerçekleştiren herkese şükranlarımı sunarım.

Eylem Özgür

Our Group values were written 27 years ago in the light of our founding philosophy. You always say that values are not some elaborate sentences written on walls and pieces of paper but principles that must be engraved in our hearts and minds and reflected in our behaviors and attitudes. How can we use these values to guide our business life?

Bülent Eczacıbaşı

First of all, our Group’s values are inherited from our founder; we put them on paper after Dr. Nejat F. Eczacıbaşı passed away. Our corporate culture is founded on these values. Of course, it’s not realistic to expect them to remain unchanged for 80 years. But there’s a very fine balance to maintain. Today, our task is to uphold these values while remaining ever mindful of the changing conditions of our times. It’s a process that needs to be managed with the utmost care. Our principal value is respect for the human being. I think it’s fair to say that respect for the environment and society begins with respect for oneself and others.

Eylem Özgür

Now, I’d like to address Fatma Ün. You’ve been working in the production department of VitrA Tiles since 1994. How do these values help you when it comes to shaping the way we do business and manage our business processes on a daily basis?

Fatma Ün

Since 1994, I’ve applied the same level of enthusiasm and excitement to my work. What has made me happiest about working in the Eczacıbaşı Group is being valued and appreciated as a woman employee. I am also very motivated by the fact that we prioritize quality in everything we do and every product we make. Under this roof, we aim for quality. Embracing quality as a way of life, we present our customers with the best versions of the products they need. During my 30-year-long career here, we’ve spearheaded some fine innovations. We’ve adapted in the best way possible to changing conditions. As a woman employee, I’ve always felt safe here. My work and my initiatives have always been supported. My accomplishments have always been recognized and appreciated. I’m proud of working in such an organization and happy to be a part of the Eczacıbaşı Group.

Eylem Özgür

İrem, you launched your career in 2015 as an intern and now you are leading a team of 250 people. What would you like to say about our Group’s values?

İrem Kübra Çelebi

Eczacıbaşı is a Group where every individual who does their work well, dedicates themselves to their job, and strives to develop themselves and their job receives ample support. Since the moment I started working here, I’ve attended many educational and developmental programs that contributed to the development of my competencies. These programs had a very positive impact on my business processes. I have personally observed and experienced the level of developmental support extended by our organization. I consider myself very fortunate to be working in the Eczacıbaşı Group.

Eylem Özgür

Metin, you started here as a casting worker and today you are the Eczacıbaşı Building Products Forming Group Leader. How would you like to comment on our Group’s values?

Metin Arda

I believe in the importance of teamwork, and I personally experience it in business processes. In our work, we’re serious about continuous improvement. We give priority to young people and women employees. In the teams that I lead, I try to crate an environment where members can contribute their ideas for improved efficiency. In a climate of respect, participation is often spontaneous. When employees are enthusiastic about participation, they make a great team. Our greatest task is conveying these values from generation to generation.

Eylem Özgür

Ayşenur, as a young colleague who recently joined our Group, would you like to share with us your thoughts about our values?

Ayşenur Koç

Since I began working here, what has impressed me most is seeing how much people are valued. In my work environment, ideas promoting change and innovation are supported. Both during and after my internship, many of my projects received support. My managers and co-workers trust me, and they make sure that I know it. I’m so happy to have the good fortune of being trained in such a culture. It’s such a blessing that I began my career in the Eczacıbaşı Group.

Eylem Özgür

Devrim, would you like to add anything?

Devrim Yazkurt

I want to highlight our corporate values of innovation and entrepreneurship. As a Group, we’re open to change and the world. We strive to sustain our entrepreneurial spirit through our business processes. In tandem with VitrA Tiles’s worldwide expansion, we’ve invested in our growth at home. We expanded our production in terms of both area and volume. At all times, we’re mindful of these values: doing the best work we can in the most efficient way and becoming the best in the world. Innovation is important to us, and we’re always making sure that our production processes reflect that.

Bülent Eczacıbaşı

My colleagues have shared some invaluable information. I want to thank all of you. There is a question I would like to ask my friends here, if I may. Is there anything at all that makes you want to say, “I wish this was different.” In other words, what do you think needs to improve?

Ayşenur Koç

As the generation Z, our expectations from working life are quite different from those of previous generations. I think that we are more motivated by work models that are flexible and social. We have opportunities for socializing at this campus of course, but unfortunately, I started working here during the pandemic. Now that the pandemic is over, I think that more events of this kind could be organized both at home and abroad. For example, new employees like myself might attend events abroad and benefit from opportunities to get acquainted with the work environments there.

Eylem Özgür

I would like to touch on some of the issues that were raised at an event we held here a few months ago. We have a lot of young employees at this site. In addition to improvements in production areas, these young colleagues would like to see an increase in the number of social areas where they can feel free, rest and recuperate.

Hanife Sönmez

I would also like to contribute my point of view to the discussion. I work at the Innovation Center. I’ve been a member of the Eczacıbaşı Group for 11 years and over this period I’ve observed a steady increase in the ratio of women employees. However, as a woman working in senior management, I would be happy to see more women in senior management positions.

Bülent Eczacıbaşı

This is definitely one of our top priorities. Unfortunately, improvement in any area hardly happens in a single stroke. It’s a continuous process that comes to fruition in time. We’ve developed policies that initiate this process right from the beginning, at the recruitment stage, and started to implement them. I’m sure that in the years ahead we’ll see many more women in senior management positions.

Fatma Ün

I’ve been working here for nearly 30 years. I am and always have been proud of being an Eczacıbaşı employee. I, too, would like to see an increase in the number of women employees in the future.

Eylem Özgür

You’ve been serving the Eczacıbaşı Group for 48 years. As we conclude our conversation, would you share with us an unforgettable memory from your long career?

Bülent Eczacıbaşı

I certainly have many memories I can’t forget, but the memory I want to share is about where we are now: Bozüyük. In 1977, we had just completed the construction of our factory here. A meeting was held with the attendance of Mr. Nejat F. Eczacıbaşı and our managers at the time. I remember very clearly that exports were discussed for the first time at this meeting and that Mr. Nejat stressed how imperative it was that we export. Consequently, we made our move and launched our export operations in the 1980s. After the meeting, I took my camera and climbed up the mountain behind the plant to photograph it. Today, I extend my gratitude to everyone who contributed to the tremendous transformation of our company since those early days.

Bülent Eczacıbaşı’nın çektiği 1978 yılındaki Bozüyük Üretim Tesisi fotoğrafı

Bozüyük Plant’s photograph taken by Bülent Eczacıbaşı in 1978

Günümüzde Bozüyük Üretim Tesisi

Bozüyük Plant today