SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK / SUSTAINABILITY


Sağlıklı bir gelecek için sürdürülebilirlik

Sustainability for a healthy future

Günümüzde sürdürülebilirlik artık bir seçim olmaktan çıkarak vazgeçilmez bir yaklaşım haline geldi. Özellikle uluslararası düzeyde faaliyet gösteren kuruluşlar için daha iyi bir dünya ve yaşam hedefiyle, iş stratejilerini sürdürülebilirlik bakışı içinde ele almak, bu kültürle bir yol haritası çizmek bu kuruluşları daha ileri bir konuma taşıyor. Ürünleriyle 120’den fazla ülkede, milyonlarca kişinin gündelik yaşamına dokunan uluslararası bir topluluk olmanın getirdiği sorumluluk ve kurulduğu günden bu yana taşıdığı sosyal değerlerin farkındalığıyla faaliyetlerine devam eden Eczacıbaşı Topluluğu, tüm kuruluşlarında sürdürülebilirliği iş yapış şeklinin bir parçası olarak uyguluyor.

Çevre, toplum ve kurumsal yönetim politikalarında yeni yaklaşımlar...

2021’in ilk çeyreğinde Eczacıbaşı Topluluğu tarafından, sürdürülebilirlik çalışmalarını çevresel, sosyal ve yönetim konuları odağında ele alacak ve bu süreci kamu ve kurumsal ilişkiler ağıyla güçlendirecek olan Holding Sürdürülebilirlik, Kamu ve Kurumsal İlişkiler Koordinatörlüğü kuruldu ve sürdürülebilirlik konularının Yönetim Kurulu düzeyinde stratejik yönetimini güçlendirmek için ESG (Çevre, Sosyal, Yönetişim) Komitesi oluşturuldu.

Eczacıbaşı Topluluğu’nun sürdürülebilirlik çalışmalarının ana odağında doğal kaynakların verimli kullanımı, yenilenebilir enerji kullanımı, atık suyun yeniden kullanımı, döngüsel ekonomi, fırsat eşitliği, iş sağlığı ve güvenliği öncelikli konular olarak yer alıyor. Tüm bu alanlarda belirlenen ana göstergelerle performans takibi yapılıyor.

In today’s world, sustainability is no longer a choice but an indispensable approach. Addressing business strategies with a sustainability perspective with the goal of a better planet and life in mind, and drawing a roadmap with such culture carry organizations, especially those operating at an international level to a higher position.

Eczacıbaşı Group feels the responsibility of touching the daily lives of millions of people in more than 120 countries with its products as an international group, continuing its activities with awareness about its core social values that have stood since its establishment. Accordingly, the group practices sustainability at its all branches as part of its methods of doing business.

New approaches in environmental, social and corporate governance policies…

In the first quarter of 2021, Eczacıbaşı Group established its Sustainability, Corporate and Government Affairs Coordination desk to strengthen sustainability studies with a focus on environmental, social and governance issues. It also founded the Environment, Social, Corporate Governance (ESG) committee to empower the governance of sustainability at the Board of Directors level.

The main focus of Eczacıbaşı Group’s sustainability efforts is the efficient use of natural resources, the use of renewable energy, the reuse of wastewater, circular economy, equal opportunities and occupational health and safety. The company measures performances in these fields through main indicators it has determined.

Eczacıbaşı Topluluğu’nda sürdürülebilirlik üç çatı altında kurgulanıyor.

Sustainability is structured under three main headlines at Eczacıbaşı.

Üretim süreçlerinde, daha az kaynak kullanılarak ve daha çok geri kazanım yapılarak tesislerde sürdürülebilirliğin sağlanması.

Ensuring sustainability in facilities by using less resources and recycling more during the production processes.

Üretilen ürünlerin yaşam döngüleri içinde sürdürülebilirliğin sağlanması ve özellikle yapı ürünlerinde su ve enerji kullanımını azaltan ürünlere ve çözümlere odaklanılması.

Ensuring the sustainability for the life cycles of products and focusing on products and solutions that reduce the use of water and energy, especially in the construction industry.

Geleceğe bakan yönetim anlayışı ile finansal değer sağlamak olduğu kadar, yaşam kalitesini artırmak, sosyal kalkınmayı sağlamak, tüm kaynakları etkin kullanmayı esas alan, işin, toplumun ve dünyanın geleceği için tasarlanan yönetim yaklaşımının önceliklendirilmesi.

Prioritizing a governance approach designed for the future of work, society and the world, aiming for improving the quality of life, ensuring social development and using all resources effectively along with creating financial values thanks to an understanding of management that sets an eye on the future.

DEVRİM ÇUBUKÇU

Eczacıbaşı Topluluğu Sürdürülebilirlik, Kamu ve Kurumsal İlişkiler Koordinatörü

Eczacıbaşı Sustainability, Corporate and Government Affairs Coordinator

“Topluluğumuzun paydaşlarına temel taahhüdü, tüm faaliyet alanlarında, uzun vadeli ekonomik performansı sağlarken, sosyal refahı iyileştiren ve kaynak verimliliğine dayalı sürdürülebilir bir değer yaratmak. Bu kapsamda sürdürülebilirlik performansımızı uzun yıllardır izliyoruz, ölçüyoruz ve hedefler belirliyoruz. Önümüzdeki dönemde, sürdürülebilirlik yönetimimizi ESG yani, çevre, toplum ve kurumsal yönetim çatısı altına taşıyor, sürdürülebilirliği değer zincirimize çok daha ileri seviyede entegre ederek yönetmeyi hedefliyoruz. Bu anlayışın küresel rekabet avantajımızı koruma ve iyileştirmede de topluluğumuza fayda yaratacağına inanıyoruz.”

“The core commitment of our group to its stakeholders is to create sustainable and resource efficiency-based values that improve social welfare while ensuring long-term economic performance in all areas of activity. Within the scope of this context, we have been monitoring, measuring and setting targets for our sustainability performance for many years. In the upcoming period, we will take our sustainability management under the umbrella of ESG, the environment, society and corporate governance, with a target to manage sustainability in a much more advanced way in our value chain. We believe that such understanding will also benefit our community in maintaining and improving our global competitiveness.”

Eczacıbaşı Topluluğu, yaklaşık 80 yıllık bir iş kültürünü bünyesinde yaşatıyor. Sürdürülebilirlik, Topluluğun önem verdiği, zaman ve kaynak ayırdığı bir konu. Değer yaratma süreçlerimizin ana unsurlarından biri. Belki eskiden adına sürdürülebilirlik demiyorduk ancak faaliyetlerimizin her aşamasında, sorumlu üretimi ve çevremizde yarattığımız etkiyi hep göz önünde tutarak sorumlulukla hareket ediyorduk. Sürdürülebilirlik anlayışı, geçmişte olduğu gibi bugün de Topluluğumuza rehberlik ediyor.

Toplulukta emisyon azaltımı konusunda, var olan düşük karbonlu teknolojilerin hızla adapte edilmesi, gelişen teknolojilerin takip edilmesi ve aynı zamanda alternatif teknolojilerin geliştirilmesi için ilgili paydaşlarla iş birliği içerisinde olma konusunu önceliklendiriyoruz. Üretim tesislerimizdeki yatırımlarda düşük karbonlu teknolojileri tercih etmeye devam edip, öz tüketimde kullanılacak güneş enerjisi başta olmak üzere, yenilenebilir enerji yatırımlarına hız kazandırarak karbonsuzlaşma yolculuğunda ilerliyoruz.

Eczacıbaşı Topluluğu olarak, sosyal, ekonomik ve çevresel değer yaratmayı aynı önemde görüyoruz. 2006 yılında Birleşmiş Milletler Global Compact’i imzaladık. 2008’den bu yana düzenli olarak sürdürülebilirlik performansımızı raporluyoruz. 2010 yılından bu yana, rapor içinde yer alan enerji tüketimimiz ve karbon emisyonlarımız PwC tarafından bağımsız olarak denetleniyor. 2013 yılında Kadının Güçlendirilmesi Prensipleri’ni imzaladık. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunun BM Kalkınma Hedefleri’nin en önemlilerinden biri olduğuna inanıyoruz. En son 2019 yılında İş Dünyası Plastik Girişimi’nin de ilk imzacılarından biri olduk. Konuya sadece sürdürülebilirlik değil; çevre, sosyal ve yönetişim (ESG) şemsiyesinden bakıyoruz. Stratejilerimizi de bu kavramlar bağlamında kurguluyoruz.

Çağdaş, kaliteli ve sağlıklı yaşamın öncüsü olma vizyonuyla Topluluğumuz, sunduğu ürün ve hizmetlerin yaşam döngüsünde yarattığı etkiyi izleyerek, sürdürülebilirliği temel performans göstergelerinin en öncelikli unsuru olarak görüyor. Kuruluşların çevresel, sosyal ve yönetimsel performanslarının yeni ve çok daha etkili bir şekilde izlenmesini mümkün kılan Paydaş Kapitalizmi Göstergeleri sayesinde, sürdürülebilir bir gelecek için çabamızı bir adım daha öteye taşıyoruz.

Eczacıbaşı Group enjoys a business culture of about 80 years. It allocates time and resources to sustainability as a well-respected concept. Though this wasn’t named sustainability in the past, the group has acted responsibly at every phase of its activities, always keeping in mind responsible production and the impact on the environment. The sustainability approach guides the group today, as it did in the past.

In terms of reducing emissions, the group prioritizes cooperation with relevant stakeholders in a bid to rapidly adapt existing low-carbon technologies, closely follow developing ones, and create alternatives. We prefer low-carbon technologies in production facility investments and advance on the journey of decarbonization by accelerating renewable energy investments, especially solar, for self-consumption.

For Eczacıbaşı Group, creating social, economic and environmental values are equally important. In 2006, it signed the United Nations’ Global Compact. The group has been reporting on its sustainability performance regularly since 2008. Its energy consumption and carbon emissions have been independently audited by PwC and the records have been included in reports since 2010. In 2013, we signed the Women’s Empowerment Principles. We believe that gender equality is one of the most important topics among the UN’s Development Goals. Most recently, in 2019, we joined the first signatories of the Business World Plastics Initiative. Our approach is not limited to sustainability but handles the issue under the umbrella of environment, social and governance (ESG) umbrella. We build our strategies within the context of these concepts.

The vision of Eczacıbaşı, Turkey’s pioneer of modern, high quality and healthy living, considers sustainability as the prior element of its basic performance indicators, constantly monitoring the impact of its services and products on the life cycle. Thanks to the Stakeholder Capitalism Metrics that allow monitoring the environmental, social and governance performances of organizations in a new and much more effective way, we take a step further for a sustainable future.

Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Atalay Gümrah

İklim Zirvesi’nde konuştu:

“Su ayak izimizi iyileştirdik.”

Eczacıbaşı Group CEO Atalay Gümrah addresses

the COP 26 Climate Change Conference:

“We have improved our water footprint.”

Küresel ısınmanın ve küresel sera gazı emisyonlarının azaltılması amacıyla İskoçya’nın Glasgow kentinde 31 Ekim-12 Kasım tarihleri arasında gerçekleşen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı COP26’da konuşma yapan Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Atalay Gümrah, Türkiye açısından artan riskleri ve Topluluğun sürdürülebilirlik alanındaki yaklaşımı ve faaliyetlerini paylaştı.

Gümrah, ihracatının önemli bir bölümünü Avrupa Birliği’ne yapan Eczacıbaşı Topluluğu ve Türkiye için Yeşil Mutabakat’ın gerekliliklerini kavramanın ve uyum sürecine hızlı adapte olmanın kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Eczacıbaşı Topluluğu olarak 2006 yılında Global Compact’i imzaladıklarını belirten Gümrah, “O günden itibaren karbon salımımızı düşürmek, su tüketimimizi azaltmak ve döngüsel ekonomiyi destekleyen inisiyatifleri hayata geçirmek için adımlar atıyoruz.” dedi. İklim değişikliğinin en önemli sonuçlarından biri olan su kaynaklarının azalışının Eczacıbaşı Topluluğu’nu da çalışma biçimini değiştirmeye zorladığını belirten Gümrah, “Suyun yeniden kullanımı ve geri dönüşümü, üretim süreçlerindeki değişiklikler ve daha verimli çalışan ekipmanlara yönelik yatırımlar sayesinde, Eczacıbaşı olarak su ayak izimizi kayda değer oranda iyileştirmeyi başardık.” dedi.

Operasyonlarında su tüketimini azaltırken, tüketiciler için de gündelik hayatta su tasarrufu yapmalarını sağlayacak ürün ve hizmetler tasarlayıp geliştirme çabası içerisinde olduklarını belirten Gümrah, “Banyo ürünleri şirketimiz VitrA, üretimden kişisel kullanıma kadar suyun korunmasını amaçlayan bütünsel bir yaklaşımı ifade eden Blue Life inisiyatifi dolayısıyla 2014 yılında Avrupa Parlamentosu Sürdürülebilirlik Ödülü’ne layık görüldü.” diye konuştu.

“Karbon emisyonlarımızı azaltma hedefimiz yaşamsal öneme sahip.”

İkinci önemli konunun fosil yakıt tüketimi ve karbon emisyonları olduğunu kaydeden Gümrah, “Topluluk olarak karbon ayak izimizi azaltmak, paydaşlarımıza verdiğimiz en temel sözlerden ve dünyaya karşı en önemli sorumluluklarımızdan biri.” dedi. Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın belirlediği hedefler doğrultusunda karbon emisyonlarını azaltmanın Eczacıbaşı Topluluğu için yaşamsal önemde bir hedef olduğunu vurgulayan Gümrah, “Karbon salımımızı düşürmede daha gidecek uzun bir yolumuz var. Özellikle enerji yoğun üretime yönelik fırınlarda yenilikçi teknolojileri, hidrojenin enerji kaynağı olarak kullanımını amaçlayan çalışmaları yakından izliyoruz.” şeklinde konuştu. Gümrah ayrıca, geçiş sürecini hızlandırmak ve karbon nötralitesine bir an önce ulaşmak için yasalar ve yönetmeliklerin, devletçe sağlanan sübvansiyonların ve uluslararası desteklerin de kurumları desteklemesi gerektiğinin altını çizdi.

“Döngüsel ekonomi uygulamaları için fırsat yaratıyoruz.”

Eczacıbaşı Topluluğu olarak döngüsel ekonomi uygulamalarını da odağa aldıklarını belirten Atalay Gümrah, konuya ilişkin olarak, “Döngüsel ekonomiye yönelik uygulamalarımızı tasarımdan başlayan bir süreçle ele alıyoruz. Bir yandan tesislerimizdeki çıktıları yeniden değerlendirme yöntemlerini geliştirirken, diğer yandan endüstriler arası iş birlikleri ile bir endüstrinin çıktısının başka bir endüstriye girdi olmasını sağlayacak yenilikçi ve yaratıcı çalışmalar yapıyoruz. Örneğin, seramiklerimizin firelerini çimento sanayisinde kullanıyoruz. Temizlik kâğıdı üretiminde, kullanılmış kâğıt verimliliğini artırmaya çalışıyoruz. Kalıntı madde ilavesi ile endüstriyel mineraller için yeni formüller oluşturmaya çabalıyoruz. Tüm bunlar, kıt kaynakları daha verimli kullanmamızı sağlarken, daha az atık üretmemize de katkıda bulunuyor.” dedi. Gümrah, Topluluk kuruluşlarının faaliyet alanları farklılaşsa da, iş modellerinin merkezinde yaşam kalitesini sürdürülebilirlik anlayışıyla artırma düşüncesi olduğunu, bu amaçla da doğal kaynakları verimli kullanmaya ve dışsallıkları azaltmaya gayret ettiklerini ve sosyal kalkınmayı da bu değer yaratımının bir parçası olarak gördüklerini belirtti.

Eczacıbaşı Group CEO Atalay Gümrah shared the rising risks, as well as the group’s sustainability approach and activities, at the United Nations Climate Change Conference COP26 held in Glasgow, Scotland, between Oct. 31 and Nov. 12 in order to reduce global warming and global greenhouse gas emissions.

Gümrah emphasized that it is inevitable for Turkey and Eczacıbaşı Group, which sends a significant part of its exports to the European Union to understand the requirements of the Green Agreement and quickly adapt to the process. He noted that the group signed the Global Compact in 2006, saying that “From that day on, we have been taking steps to reduce our carbon emissions and water consumption, implementing initiatives that support the circular economy.”

“As Eczacıbaşı, we have achieved significant progress in terms of water footprint thanks to water reuse and recycling, changes in production processes and investments in more efficient equipment.” Gümrah said, stating that the decrease in water resources, one of the most crucial consequences of climate change, forced the Eczacıbaşı Group to change its ways of operating.

The group has reduced its water consumption, while also spending efforts to design and develop products and services that will enable consumers to save water in their daily life. “Our bathroom products company VitrA was granted the European Parlament’s Sustainability Award was in 2014 for its Blue Life initiative, an expression of a holistic approach that aims to protect water in all phases from production to personal use.” he said.

“Goal of reducing carbon emissions is vital for us.”

A second key issue is about fossil fuel consumption and carbon emissions, Gümrah highlighted. “Reducing our carbon footprint is a fundamental promise we make to our stakeholders, and also a crucial responsibility to the world.” he said. Reducing carbon emissions in line with targets set by the European Green Deal is a vital goal for Eczacıbaşı Group, Gümrah added. “We still have a long way in cutting down our carbon emissions. We closely monitor innovative technologies, especially in furnaces used in energy-intensive production, along with studies aimed at the use of hydrogen as an energy source.” he said. Gümrah also underlined that laws and regulations, government subsidies and international supports should also support corporations in order to accelerate the transition process and achieve carbon neutrality as soon as possible.

“We create opportunities for circular economy practices.”

Eczacıbaşı Group also focuses on circular economy practices, Gümrah said. “The process of our circular economy practices starts with design. We develop methods for re-evaluating the outputs in our facilities, as we also carry out innovative and creative studies that will enable us to turn the output of one industry into the input of another thanks to inter-industry collaborations. For example, we use the waste of our ceramics in the cement industry. We work on increasing the efficiency of used paper in sanitary paper production. We spend efforts to come up with new formulas for industrial minerals and residues. All these contribute to efficient use of scarce resources and reducing waste.” he said. The fields of activity of the group’s organizations differ but the idea of increasing the quality of life with a sustainability approach sits at the center of its all business models, Gümrah noted. He said the group tries to use natural resources efficiently and reduce externalities, seeing social development as a part of this value creation, he added.

image

Eczacıbaşı Topluluğu’ndan küresel taahhüt

A global commitment by Eczacıbaşı Group

Eczacıbaşı Topluluğu, sürdürülebilirlik faaliyetlerini geliştirerek köklendirmek için saygın uluslararası platformların bu yöndeki ilkelerini titizlikle takip ediyor. Topluluk, bu kapsamda, Dünya Ekonomik Forumu tarafından oluşturulan “Paydaş Kapitalizmi Göstergeleri”ni kurumsal raporlamalarında kullanmayı taahhüt etti.

Paydaş Kapitalizmi Göstergeleri, merkezi İsviçre’de bulunan Dünya Ekonomik Forumu bünyesinde Uluslararası İş Konseyi tarafından oluşturularak Ocak 2021’de açıklandı. Göstergeler, şirketlerin yarattıkları sürdürülebilir değer konusunda şeffaflığın ve hesap verilebilirliğin daha da artırılmasını amaçlıyor. Oluşturulan yeni çerçeve, şirketler arasında sürdürülebilirlik alanındaki ilerlemelerin şeffaflıkla karşılaştırılabilmesine; yaratılan değerin tüm paydaşların perspektifinden değerlendirilebilmesine; çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim süreçlerinde karar kalitesinin artırılmasına olanak tanıyor.

Eczacıbaşı Group meticulously follows the principles of respected international platforms in order to develop and broaden sustainability activities. In this context, the group has committed to using the “Stakeholder Capitalism Metrics” by the World Economic Forum in its corporate reporting.

Stakeholder Capitalism Metrics were created by the International Business Council of the World Economic Forum, headquartered in Switzerland, and announced in January 2021. The indicators aim to further increase transparency and accountability regarding the sustainable value created by companies. The new framework enables a transparent comparison of progress in sustainability among companies, the evaluation of the created value from the perspective of all stakeholders and increased decision quality in environment, social and corporate governance processes.

image

Eczacıbaşı Topluluğu’nun ilk entegre sürdürülebilirlik raporu yayımlandı.

Eczacıbaşı Group published its first integrated sustainability report.

Eczacıbaşı Topluluğu’nun 2020 yılı sürdürülebilirlik çalışmalarını içeren, Dünya Ekonomik Forumu tarafından oluşturulan Paydaş Kapitalizmi Göstergeleri’nin ve Entegre Raporlama İlkeleri'nin kullanıldığı; temel uluslararası raporlama standartlarından biri olan GRI (Global Reporting Initiative) Standartları’na uyumu GRI tarafından onaylanan ilk entegre sürdürülebilirlik raporu yayımlandı.

Rapor, Topluluğun tüm paydaşlar için ortak ve sürdürülebilir değer yaratmayı esas alan uygulamalarını içeriyor ve bu alandaki stratejilere, analizlere ve rakamsal değerlere yer veriyor.

In 2020, Eczacıbaşı Group published its first integrated sustainability report conducted in compliance with the Global Reporting Initiative (GRI) Standards, a prominent international reporting standard. The Stakeholder Capitalism Metrics by the World Economic Forum and the Integrated Reporting Principles were used for the GRI- approved report.

The report includes the group’s practices based on creating common and sustainable value for all stakeholders, and includes strategies, analyzes and numerical values in the field.

Eczacıbaşı Topluluğu 2020 Sürdürülebilirlik Raporu’ndan öne çıkan başlıklar…

Highlights from the Eczacıbaşı Group Sustainability Report 2020...


Eczacıbaşı Topluluğu’nda 2019 yılında yüzde 64,1 olan yeniden kullanılan ya da geri kazanılan atık oranı 2020’de yüzde 72,6’ya ulaştı.

The rate of re-used or recovered waste in the Eczacıbaşı Group rose from 64.1% in 2019 to 72.6% in 2020.

Üretim süreçlerinde, ton ürün başına enerji ve su tüketiminde 2016 baz yıl ile kıyaslandığında, 2020 yılında sırasıyla yüzde 9,3 ve yüzde 6,5 azalma sağlandı.

Per-ton energy consumption declined by 9.3% at the end of 2020 compared to the base year of 2016.

Pandemi süresince sesli ve görüntülü konferans kullanımı önceliklendirildi. 2019’la kıyaslandığında; sesli ve görüntülü konferans kullanım sayısı yaklaşık sekiz kat, süresi ise yaklaşık yedi kat arttı.

During the pandemic, the use of audio and video conferencing was prioritized. The number of audio and video conferencing use increased approximately eightfold and the duration rose approximately sevenfold compared to 2019.

Topluluğun sosyal öncelikleri arasında yer alan fırsat eşitliği ve kadın istihdamı konusunda da gelişmeler kaydedildi. İstihdamda kadın çalışan oranı yüzde 33’ten 35’e, işe alımda kadın çalışan oranı ise yüzde 41’den 49,2’ye yükseltildi.

Eczacıbaşı has made progress on equality of opportunity and women’s employment, the two social priorities of the group. The share of women in professional employment increased to 35% from 33% as the share of women in professional recruitment rose to 49% from 41%.

2020 sonu itibarıyla Eczacıbaşı Hijyen Projesi’nden Türkiye genelinde 55 okulda 19 binden fazla öğrenci faydalandı.

As of the end of 2020, 19,000 students at 55 schools benefited from the Hygiene Project.

image

Eczacıbaşı’nın sürdürülebilirlik yolculuğundan kilometre taşları…

Milestones on Eczacıbaşı’s journey of sustainability…

2006

  • UN Global Compact imzalandı.
  • UN Global Compact signed.

2008

  • İlk sürdürülebilirlik raporu yayımlandı.
  • Firt sustainability report published.

2010

  • Enerji ve karbon konusunda PwC’den bağımsız doğrulama alınmaya başlandı.
  • Sürdürülebilir ormanlardan selüloz tedariki başlatıldı.
  • The group started receiving independent audit from PwC on energy use and carbon emissions.
  • The supply of cellulose from sustainable forests was initiated.

2011

  • VitrA Karo, AB EcoLabel aldı.
  • VitrA Tiles received the EU’s EcoLabel.

2013

  • Yeşil Banyo Çözümleri Kataloğu yayımlandı.
  • Artema, çevresel ürün beyanı ve Avrupa Su Etiketi (European Water Label) belgelerini aldı.
  • VitrA Karo, çevresel ürün beyanı ve Greenguard belgelerini aldı.
  • Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi Prensipleri imzalandı.
  • The Green Bathroom Solutions catalogue was published.
  • Artema was granted the environmental product declaration and European Water Label.
  • VitrA Tiles, was granted the environmental product declaration and Greenguard documents.
  • United Nations Women’s Empowerment Principles was signed.

2014

  • Eczacıbaşı Topluluğu, BlueLife projesi sürdürülebilirlik yönetişimi kategorisinde, “Avrupa Birliği Çevre Ödülü”nü aldı. Böylece, 1987 yılından bu yana düzenlenen programda, ilk kez Türkiye’den bir kuruluş ödül almış oldu.
  • Eczacıbaşı Group received the “European Union Environment Award” in the sustainability governance category of the BlueLife project, becoming the first Turkish corporation to achieve the tile in the program organized since 1987.

2016

  • burgbad, Alman Mobilya Kalite Derneği (DGM) kriterleri doğrultusunda Kapsam-1-2-3 emisyonlarını hesaplayarak ve tanımlı emisyonlarını ofsetleyerek, iklim-nötr işyeri olmaya başladı.
  • burgbad became a climate-neutral workplace by calculating Scope-1-2-3 emissions and offsetting defined emissions in line with the German Furniture Quality Association (DGM) criteria.

2019

  • İş Dünyası Plastik Girişimi imzalandı.
  • Business Plastic Inıtiative was signed.

2020

  • VitrA Karo, sektörde ilk, Türkiye’de ikinci Türkiye Çevre Etiketi’ni aldı.
  • VitrA Tiles received the first Turkish Environment Label in its industry, a second in overall Turkey.

2021

  • Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Paydaş Kapitalizmi Göstergeleri taahhüdü imzalandı.
  • GRI onaylı ilk entegre raporlama yapıldı.
  • The World Economic Forum (WEF) Stakeholder Capitalism Metrics commitment was signed.
  • The first GRI-approved integrated report was published.
image

“Küresel Amaçlar için Çalışanlar” programı

“Employees for Global Goals” program

Eczacıbaşı Gönüllüleri, Impact 2030 Türkiye Etki Konseyi’nin başlattığı “Küresel Amaçlar için Çalışanlar” programına katılıyor. Gönüllüler, Eczacıbaşılılara ve öğrencilere Küresel Amaçlar’ı öğretme hedefiyle bir program başlatıyor.

Topluluk çalışanlarının ve öğrencilerin, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na (SKA) dair çözüm üretmeleri ve harekete geçmelerini amaçlayan programın ilk adımı çerçevesinde, bir atölye programı düzenleniyor. Atölyedeki öğrenimlerin ve planların ışığında, projeye katılan her gönüllünün SKA’ları başka çalışanlara ve öğrencilere öğretmek üzere yetkin birer “SKA Elçisi” olması öngörülüyor.

Eczacıbaşı Volunteers participate in the “Employees for Global Goals” program initiated by Impact 2030 Turkey Impact Council.

Eczacıbaşı Volunteers have started a program in a bid to teach the Global Goals to Eczacıbaşı employees and students. As a first step of the program, a workshop was held to enable the group employees and students to find solutions and take action regarding the Sustainable Development Goals (SDGs). The workshop projects to lead each volunteer participating in the project to become an “SDG Ambassador” competent to teach SDGs to other employees and students.

Sürdürülebilir bir geleceğe katkı

sağlayan projeler

Projects that contribute to a sustainable future

Eczacıbaşı Topluluğu kuruluşları, iş alanlarında imza attıkları sürdürülebilirlik odaklı üretim, ürün geliştirme ve yönetişim projeleriyle, sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyor. Topluluğun öncü sürdürülebilirlik projelerini ekiplerden dinliyoruz.

Eczacıbaşı Group companies work for a sustainable future due to sustainability-oriented production, product development and governance projects in their fields. The staff elaborates on pioneering sustainability projects of the group.


HANİFE SÖNMEZ

Eczacıbaşı Yapı Gereçleri VitrA İnovasyon Merkezi İnovasyon Projeleri Yöneticisi

Eczacıbaşı Building Products VitrA Innovation Center Innovation Projects Manager

“V-Care Akıllı Panel, temassız tuvalet deneyimi sağlayan, dünyadaki en gelişmiş teknolojiye ve 22 patente sahip bir ürün.”

VitrA akıllı banyo ürünleri ekosisteminin beyni rolündeki V-Care Akıllı Panel, tuvaletlerimizi temassız kullanmamızı sağlayan, dünyadaki en gelişmiş teknolojiye ve 22 patente sahip bir ürün. Hem hijyen ve sağlığa etki eden, hem de konfor sunan ve sürdürülebilirliğe katkı sağlayan ürünlerimizden biri. Özellikle kamusal tuvaletlerde hijyenik bir ortam yaratmak ve toplum sağlığını korumak için önemli bir rol üstlenen ürünümüz ile el değmeden yıkama yapılmasını sağlayarak kişiler arası çapraz bulaşma riskini engeller.

VitrA İnovasyon Merkezi & Smart Connected Technologies Lab ve Eczacıbaşı Bilişim’in ortak çalışması ile geliştirdiğimiz bu ürün sadece gerektiği kadar su ve enerji tüketiyor. V-Care Akıllı Panel otomatik yıkama seçeneği sunarak, her yıkama için gereken su miktarını tespit ediyor, böylelikle gerekli miktarda su kullanarak tam temizleme gerçekleştirilmiş oluyor. TÜBİTAK’tan 1 milyon TL teşvik alan V-Care, ayrıca Türkiye İMSAD 2020 Geleceğe Yatırım Ödülleri Ekonomi Alanı’nda ikincilik ödülünü almaya hak kazandı.

“V-Care Smart Panel, the state-of-the-art product that holds 22 patents provides a touchless toilet experience.”

The V-Care Smart Panel, the brain of the VitrA smart bathroom products ecosystem, is a state-of-the-art product that holds 22 patents and enables consumers to use our toilets without contact. The product contributes to public health by facilitating a touchless experience, also offering comfort and sustainability benefits. It plays a key role especially in creating a hygienic environment in public toilets and protecting public health, as it prevents the risk of cross-contamination by providing hand-free washing.

Developed with the collaboration of VitrA Innovation Center & Smart Connected Technologies Lab and Eczacıbaşı Information and Communication Technologies, the product limits the water and energy consumption to an optimum point. V-Care Smart Panel provides an automatic washing option and detects the amount of water required for each wash, thus ensuring complete cleaning by using the required amount of water. V-Care received a one-million-Turkish-Lira incentive from TÜBİTAK, the science board of Turkey, and it was also awarded the second prize at Turkey IMSAD 2020 Future Investment Awards in the field of economy.

İLKER UÇAK

Kanyon Yönetim İşletim ve Pazarlama Teknik Müdürü

Kanyon Management Operation and Marketing Technical Manager

“Kanyon, elektrik tüketiminin sadece güneş enerjisinden elde edildiği I-REC ile sertifikalandırıldı.”

Kanyon, kurulduğu günden bugüne sürdürülebilirlik alanında öncü çalışmalara imza atmaya devam ediyor. 2021 yılında satın alınan elektrik enerjisinde, “sıfır karbon” salımı hedeflendi ve bunun için elektrik tedarikçisi firma ile Güneş Enerjisi Santralleri (GES) üzerinden anlaşma sağlandı. Kanyon, elektrik tüketiminin sadece güneş enerjisinden elde edildiği I-REC (The International REC Standard) ile sertifikalandırıldı. Böylelikle tüm elektrik enerjisi ihtiyaçlarını yenilenebilir enerji santrallerinden sıfır karbon salımı gerçekleştirecek şekilde tedarik etmeye başlayan Kanyon Çarşı ve Kanyon Ofis, I-REC sertifikası ile enerjisinin tamamını yenilenebilir kaynaklardan karşılayacağını taahhüt etti. 2021 yılında, Kanyon’daki elektrik tüketimi kaynaklı karbon emisyonu sıfırlanmış olacak.

“Kiracıların yeşil enerji kullanımına destek veriyoruz.”

Bu proje, bizim de içinde yer aldığımız son tüketiciyle birebir ilişkili sektörlerde, sosyal sorumluluk ve çevresel sürdürülebilirlik alanlarında tüketicilerde tercih sebebi oluşturarak bilinçlenmeye ve marka algısına katkı sağlıyor. Bu çalışmayla 2021 içerisinde, Kanyon Çarşı ve Kanyon Ofis binalarında bulunan kiracılarımızın da “yeşil enerji" kullanımına destek vererek ve satın alınan elektrik kaynaklı yaklaşık 11 bin ton karbon salımını engelledik. Eczacıbaşı Topluluğu’nun karbon stratejisine önemli bir katkı sağladığına inandığımız projemiz, sürdürülebilirlik açısından iyi bir örnek oluşturarak ekosistemimize de katkı sağlıyor.

“Kanyon has been certified with I-REC, for electricity consumption solely from solar energy.”

Kanyon has undertaken pioneering sustainability projects since it was founded. It set a "zero-carbon" emission goal for electricity purchase in 2021 and reached a deal with the power grid company to purchase electricity from solar power plants. Kanyon has been certified with I-REC (The International REC Standard), for obtaining only solar energy. With the commitment, Kanyon Çarşı and Kanyon Ofis started to supply all their power needs from renewable energy plants with zero carbon emissions. In 2021, it reduced its carbon emission caused by electricity consumption to zero.

“We support tenants’ use of green energy.”

This project contributes to raising awareness and brand perception by creating a reason for consumers to prefer social and environmental sustainability in sectors that are directly related to the end consumer. We also support the use of "green energy" by our tenants in Kanyon Çarşı and Kanyon Office buildings, and we prevent annual carbon emissions of 11,000 tons from power use.

We believe that the project is an important contribution to the carbon strategy of the Eczacıbaşı Group, as it also contributes to our ecosystem and sets a good example in terms of sustainability.

ASLIHAN YEMENİCİ

VitrA Karo Çevre Sorumlu Uzmanı

VitrA Tiles Environmental Specialist

EREN TOYKUYU

Eczacıbaşı Yapı Gereçleri Çevre Sorumlu Uzmanı

Eczacıbaşı Building Products Environmental Specialist

“Senelik 10 bin ton atık su arıtma çamurunu hammadde olarak değerlendirerek, hammadde ve atık yaşam döngüsündeki ayak izlerinin azalmasına katkı sağlıyoruz.”

Üretim tesislerimizde, her bir iş adımının döngüsel ekonomi iş modeliyle ele alınması gerektiğinin bilincinde olarak, ürünlerimizin tasarım sürecinden nihai yaşam ömrüne kadar olan tüm süreçleri değerlendiriyoruz. Bu yaklaşımla, Eczacıbaşı Yapı Gereçleri olarak Bozüyük’te yer alan seramik sağlık gereçleri fabrikamızda üretim faaliyetleri sonucu oluşan endüstriyel arıtma çamuru, depolama tesislerine gönderilmek yerine endüstriyel simbiyoz kapsamında değerlendiriliyor ve komşu tesis olan VitrA Karo Bozüyük tesisimizde geliştirilen reçete çalışmaları neticesinde, hammadde olarak kullanıyoruz. Böylelikle senelik yaklaşık 10 bin ton atık çamuru hammaddeye dönüştürerek çevresel ayak izinin azalmasına destek olurken, gelecek nesillere karşı sorumlu üretim ve tüketim yaklaşımımızla üretim faaliyetlerimize devam ediyoruz.

“We use 10 thousand tons of wastewater treatment sludge as raw material annually, to reduce the footprints in the raw material and waste life cycle.”

Due to the fact that each business step should be handled in line with the circular economy business model, we evaluate all processes at our facilities from design to the final life cycle of the products. With this approach, the industrial wastewater sludge formed as a result of production activities at Eczcıbaşı Building Products' ceramic sanitary ware factory in Bozüyük is not transported to storage facilities but instead evaluated within the scope of industrial symbiosis. The sludge is being used as raw material thanks to the recipe developed at the neighboring VitrA Tiles Bozüyük facility. Thus, we continue production activities under our production and consumption approach responsible for future generations, while helping reduce the environmental footprint by converting approximately 10 thousand tons of waste sludge into raw materials.

BERKAN ORAL

Kanyon Yönetim İşletim ve Pazarlama Proje Yöneticisi

Project Manager & Management Representative for Environmental Management Systems, Kanyon

“Kanyon’da kullandığımız kompost makinesi sayesinde 55 ton yemek artığı geri dönüşüme kazandırılarak yaklaşık 22 ton kompost elde edildi.”

Kanyon, İsveç merkezli ve Türkiye’de distribütörlüğü bulunan Ecotec firması iş birliğinde 2016 yılında kompost makinesi yatırımı yaptı. Kompostlaştırma sistemleri ile çöp konteyneri sayıları ve çöp sahalarındaki atık miktarları azaltılırken aynı zamanda yeraltı sularının kirlenmesinin de önüne geçildi. 2016 Mart ayından itibaren kullandığımız kompost makinesi ile 55 ton yemek artığı geri dönüşüme kazandırılarak yaklaşık 22 ton kompost elde ettik.

Kompost makinesi kullanımımızla birlikte; bertaraf edilen atıkların azalması ile atmosfere yaklaşık 208 ton karbondioksit salımını önledik. Normal şartlarda yemek atıkları çöp sahalarında oksijensiz ortamda kaldıkları için metan gazı salgılayarak küresel ısınmayı artırırken, kompost uygulamamızla yaklaşık 22 ton metan gazının atmosfere salımını önledik.

Kompost içeriğimizde yüzde 84 organik madde tespit edildi. Organik madde skalasında yüzde 20 seviyesinin üstü çok zengin kabul edilmekle birlikte, yüzde 50 seviyesinin üstü organik, mineral zengini toprak olarak adlandırılıyor. Pandemi süresince atık besleme sisteminde hedeflenen orana ulaşılamasa da, 2022 yılı itibarıyla kompost makinemizi tam kapasite olacak şekilde kullanmayı hedefliyoruz.

“Thanks to the compost machine we used in Kanyon, 55 tons of food waste was recycled to optain 22 tons of compost.”

Kanyon invested in a compost machine in 2016 in cooperation with Ecotec, the Sweden-based company with a distributor in Turkey. The number of garbage containers and the amount of waste in landfills has been reduced thanks to composting systems, while also preventing the pollution of groundwater. The compost machine active since March 2016 has recycled 55 tons of food waste to obtain 22 tons of compost.

With the use of compost machine we prevented the emission of at least 208 tons of carbon dioxide into the atmosphere with the reduction of disposed wastes. Under normal conditions, food wastes increase global warming by releasing methane gas because they remain in an oxygen-free environment in landfills. However, we have prevented an annual emission of 22 tons of methane gas into the atmosphere with the practice.

Also, we prevented the pollution of groundwater and supported the protection of human and animal health by reducing landfills. Some 84 percent of organic matter was detected in our compost content. On the organic matter scale, above 20 percent is considered very rich, but above 50 percent is labeled as organic, mineral-rich soil. The target rate in the waste feeding system was missed during the pandemic, we aim to use our compost machine at full capacity by 2022.

HIDIR CEYLAN

Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri Çevre Yöneticisi

Eczacıbaşı Consumer Products Environmental Manager

“Kâğıt üretim süreçlerinde ortaya çıkan atık sudaki selüloz esaslı toz elyafın, taban astarı yapımında hammadde olarak kullanılması ile yılda yaklaşık 3 bin ton atık ekonomiye yeniden kazandırılıyor.”

Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri olarak, Yalova ve Manisa’daki kâğıt fabrikalarımızın üretim süreçlerinde ortaya çıkan atık sudaki selüloz esaslı toz elyafı ayrıştırarak, yılda yaklaşık 3 bin ton selüloz esaslı toz elyaf atığını ekonomiye yeniden kazandırıyoruz.

Kâğıt üretimi sonucunda atık suda bulunan selüloz esaslı toz elyaflar presten geçirilerek atık sudan ayrıştırılıyor. Ayrıştırılan atıklar 2008 yılından beri Lifli Rulo firmasına gönderilerek “selüloz taban astarı” yapımında hammadde olarak kullanılıyor. Başta spor ayakkabı imalatı olmak üzere çeşitli ayakkabı malzemelerinde kullanılan selüloz esaslı toz elyaf miktarı, Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri üretim tesislerinden çıkan atıkların yüzde 31’ini oluşturuyor. Uygulama, atık kaynaklı sera gazı emisyonlarının azaltılmasını, söz konusu atıklar için depolama ihtiyacının ortadan kaldırılmasını ve atık bertaraf maliyetlerinin azaltılmasını sağlarken, Lifli Rulo’nun daha ucuz ve alternatif hammaddeye ulaşmasına katkıda bulunuyor.

“The cellulose-based powder fibers, an output of paper production process, are used as raw material in ground coat making and approximately 3,000 tons of waste is recycled into the economy.”

At Eczacıbaşı Consumer Products, we recycle approximately 3,000 tons of cellulose-based fine fiber waste into the economy by extracting the cellulose output of the paper production processes at the group's facilities in Yalova and Manisa.

The cellulose-based powder fibers found in wastewater after paper production are extracted from the wastewater by pressing. The extracted cellulose-based powder fibers are then sent to the Lifli Roll company, where they have been used as a raw material in the production of “cellulose ground coat” since 2008. The amount of cellulose-based powder fiber used as various shoe materials, especially in the manufacture of sports shoes, constitutes 31 percent of the waste from Eczacıbaşı Consumer Products facilities. The practice contributes to the reduction of greenhouse gas emissions from waste, the need for storage for such wastes, thus cutting waste disposal costs, while also contributing to Lifli Rulo's access to cheaper and alternative raw materials.

MEHMET ALİ ALBAYRAK

Esan Projeler ve Yatırımlar Direktörü (Metalik Madenler)

Esan Projects and Investments Director (Metallic Mines)

“2025 yılına kadar yenilenebilir enerjide kurulu gücümüzü 30 kat artırıp, elektrik ihtiyacımızın yüzde 25’ini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılayacağız.”

Bir doğal kaynak şirketi olarak Esan, enerji yönetimi stratejilerini üç ana temel üzerinden tasarlıyor: Enerji tedariki, enerji üretimi ve sarf edilen enerjinin yönetimi. Bu üç boyutta da doğaya etkilerimizi ve enerji maliyetlerimizi azaltmak amacıyla çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Yenilenebilir enerji hedeflerimiz kapsamında, güneş ve rüzgâr enerjisinden faydalanmak amacıyla projeler geliştiriyoruz. 2025 yılına kadar yenilenebilir enerji kurulu gücümüzü 30 kat artırıp, elektrik ihtiyacımızın yüzde 25’ini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılayacağız. Bu amaçla, 2020 yılında Proje ve Yatırımlar Müdürlüğü içerisinde Enerji Yönetim Birimi’ni ve organizasyon içerisinde Enerji Komitesi’ni kurduk.

2021 yıl sonuna kadar Yeniköy tesisimizde çatı üzeri güneş enerjisi santralimizi (1 MW) devreye alacağız. Yenilenebilir enerji projelerimiz ile 2025 yılında yaklaşık 864 bin ağacın bir yılda absorbe edebileceği miktara eşdeğer olan 19 bin ton karbon emisyonumuzu azaltacağız ve böylece Topluluğumuzdaki karbon emisyonlarını azaltma hedeflerimize katkı sağlayacağız. Aynı zamanda enerji maliyetlerimizi azaltarak, enerji piyasasındaki fiyat dalgalanmalarından etkilenmeden ekonomik sürdürülebilirliğimize ve rekabet gücümüze de katkıda bulunacağız.

“We will increase our installed capacity in renewable energy 30-fold and meet 25 percent of our power needs from renewable energy sources by 2025.”

Natural resources company Esan designs its energy management strategies on three main pillars: Energy supply, energy production and management of consumed energy. We carry out studies to reduce our impact on nature and energy costs in all these three dimensions. Within the scope of our renewable energy goals, we are developing projects to benefit from solar and wind energy. By 2025, we will increase our renewable energy installed power 30-fold and meet 25 percent of our power needs from renewable sources. For this purpose, we established in 2020 the Energy Management Unit under the Projects and Investments Department and founded the Energy Committee within the organization. By the end of 2021, we will launch our rooftop solar power plant (1 MW) at our Yeniköy facility. With renewable energy projects, we will reduce our carbon emissions that stand at 19 thousand tons, equivalent to 864,000 trees, as of 2025, in a bid to contribute to our group's goals of reducing carbon emissions. At the same time, reducing energy costs will contribute to the group's economic sustainability and competitiveness, avoiding the price fluctuations in the energy market.