KÜLTÜR-SANAT / ARTS & CULTURE


“Yaşamın anlamı her şeyden çok sanat yolu ile kavranabilir.”

“The meaning of life is best understood through art.”

Dr. Nejat F. Eczacıbaşı

Eczacıbaşı Topluluğu, sanatın her alanda iyileştirici gücüne inancıyla, kuruluşundan bu yana kültür-sanat alanında toplumsal yaşamın gelişmesine katkıda bulunmayı sürdürüyor. Topluluğun kurucu sponsorları olduğu Cumhuriyet’in 50. yılında Dr. Nejat F. Eczacıbaşı’nın öncülüğünde kurulan İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), 1985 yılında yine Dr. Nejat F. Eczacıbaşı’nın girişimiyle kurulan İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı (İKSEV) ve 2004 yılında Türkiye’nin ilk özel modern sanat müzesi olarak sanatseverlerle buluşan İstanbul Modern ülkemizde sanatın gelişmesi ve ülkemizin sanatsal ve kültürel kimliğinin uluslararası sanat ortamıyla paylaşılmasında öncü kurumlar olarak varlıklarını güçlendirerek sürdürüyor. Yaşam’ın bu sayısında kurucu sponsoru olduğumuz öncü kültür-sanat kurumları İKSV, İstanbul Modern ve İKSEV’in yöneticileriyle kurumlarının üstlendikleri rolü konuştuk.

The Eczacıbaşı Group is a firm believer in the healing power of culture and arts and has contributed continually to the development of social life in this area since its establishment. Dr. Nejat F Eczacıbaşı and the Eczacıbaşı Group have played a leading role in the founding of three important cultural institutions in Turkey: the Istanbul Foundation for Culture and Arts (İKSV), founded on the 50th anniversary of the Turkish Republic; the Izmir Foundation for Culture, Arts and Education (İKSEV), founded in 1985; and Istanbul Modern, Turkey's first privately founded modern art museum, which opened in 2004. These three institutions continue to strengthen their pioneering roles in supporting the development of culture and arts in Turkey and the communication of Turkey's cultural and artistic identity and heritage to the international community. In this issue, we talked with the directors of these three institutions, which the Eczacıbaşı Group supports as their founding sponsor.

Türkiye kültür-sanat ekosisteminin iki uluslararası oyuncusu: İstanbul Kültür Sanat Vakfı ve İstanbul Modern

Two international players in Turkey's culture and arts ecosystem: the Istanbul Foundation for Culture and Arts and Istanbul Modern.

Eczacıbaşı Topluluğu’nun kurucu sponsoru olduğu Türkiye’nin iki öncü uluslararası kültür-sanat kurumunun başındaki iki değerli isim, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) Genel Müdürü Görgün Taner ve İstanbul Modern Müze Genel Direktörü Levent Çalıkoğlu ile Eczacıbaşı Holding Kurumsal İletişim Direktörü İlkay Yıldırım Akalın’ın moderatörlüğünde sanatın toplumu dönüştürücü, birleştirici rolü ve evrenselliği ile Topluluğun Türkiye’nin kültür-sanat ekosistemini uluslararasılaştırmadaki rolü üzerine konuştuk.

We chatted with two prominent figures in Turkey's culture and art world: Görgün Taner, General Director of the Istanbul Foundation for Culture and Arts (İKSV), and Levent Çalıkoğlu, General Director of Istanbul Modern. The Eczacıbaşı Group is the founding sponsor of both İKSV and Istanbul Modern, two of Turkey's leading culture and art institutions. Moderated by İlkay Yıldırım Akalın, Corporate Communications Director of the Eczacıbaşı Group, the conversation touched on the universality of art and its transformative and unifying role in society, and the Eczacıbaşı Group's contribution to internationalizing Turkey's culture and art ecosystem.

GÖRGÜN TANER

İKSV Genel Müdürü

General Director of İKSV

LEVENT ÇALIKOĞLU

İstanbul Modern Müze Genel Direktörü

General Director of Istanbul Modern

Eczacıbaşı Topluluğu’nun kurucu sponsoru olduğu Türkiye’nin iki öncü uluslararası kültür-sanat kurumunun başındaki iki değerli isim, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) Genel Müdürü Görgün Taner ve İstanbul Modern Müze Genel Direktörü Levent Çalıkoğlu ile Eczacıbaşı Holding Kurumsal İletişim Direktörü İlkay Yıldırım Akalın’ın moderatörlüğünde sanatın toplumu dönüştürücü, birleştirici rolü ve evrenselliği ile Topluluğun Türkiye’nin kültür-sanat ekosistemini uluslararasılaştırmadaki rolü üzerine konuştuk.

Sohbete İKSV’nin kuruluş öyküsünün Dr. Nejat F. Eczacıbaşı’nın bir hayaliyle başladığını söyleyerek başlayan Görgün Taner, 50. yılını kutlamaya hazırlanan İKSV’nin bu süre içinde üstlendiği rolü, “Bu süre içinde neler oldu diye şöyle geriye dönüp bakarsak, üç temel unsur öne çıkıyor. Birincisi İKSV aslında belli kuşakların yetişmesine önderlik etti. Yani bu 50 yıl içinde bir nevi eğitim kurumu gibi bir işlevi oldu. İkincisi, her zaman Türkiye’nin uluslararası kültür arenasına açılan kapısı oldu. Türkiye’de ne oluyorsa bunu uluslararası arenada, dışarıda ne oluyorsa bunu da Türkiye’de yansıtmak, aktarmak ve buradaki sanat dünyasının, kültür dünyasının genişlemesine katkıda bulunmak için büyük çaba sarf etti. Üçüncü çok önem verdiğim unsur da, sanatsal üretime hep katkıda bulundu. Bunu da çok çeşitli faaliyetlerde, festivallerde, özellikle güncel sanatta, İstanbul Bienali’nde gerçekleştirdi. Hep öncü oldu, hep önden gitti, toplumda sanat ve kültürün öncelikler arasına alınması için çaba sarf etti.” şeklinde özetledi.

We chatted with two prominent figures in Turkey's culture and art world: Görgün Taner, General Director of the Istanbul Foundation for Culture and Arts (İKSV), and Levent Çalıkoğlu, General Director of Istanbul Modern. The Eczacıbaşı Group is the founding sponsor of both İKSV and Istanbul Modern, two of Turkey's leading culture and art institutions. Moderated by İlkay Yıldırım Akalın, Corporate Communications Director of the Eczacıbaşı Group, the conversation touched on the universality of art and its transformative and unifying role in society, and the Eczacıbaşı Group's contribution to internationalizing Turkey's culture and art ecosystem.

İKSV General Director Görgün Taner opened the conversation by describing how Dr. Nejat F. Eczacıbaşı’s initial dream developed into the İKSV that we see today. He also explained the social role of İKSV, which is about to celebrate its 50th anniversary: "If we look back on what happened during this period, three basic factors stand out. First of all, İKSV played a leading role in raising subsequent generations of festival organizers and audiences; in other words, it functioned as a kind of educational institution during the last 50 years. Secondly, İKSV has continually acted as Turkey's gateway to the international cultural arena. İKSV made a great effort to convey developments in Turkey to the international stage and vice versa, thus contributing to the expansion of Turkey's culture and art world. The third factor that I find crucial is that İKSV has continually contributed to artistic production through a wide variety of events and festivals, such as the Istanbul Biennial for contemporary art. İKSV has always demonstrated a pioneering spirit and continuously prioritized art and culture in society."

GÖRGÜN TANER

“Bir destek ya da sponsorluk görüşmesine gittiğimizde, benim yaşımda olan ya da daha genç insanların, ‘Biliyor musunuz, ben de 19 yaşında, okurken Festival’de rehberlik yaptım!’ deyişi, bizim en çok haz aldığımız şeylerden bir tanesi.”

“One of the things that most delights me is when someone at a support of sponsorship meeting who’s my age or younger says, ‘You know, I was a guide at the Festival when I was a 19-year-old student.’”

İstanbul Modern’in ülkemizin sanatsal yaratıcılığını ve kültürel belleğini uluslararası sanat ortamıyla paylaşmak amacıyla kurulduğunu ve Türkiye’nin ilk modern ve çağdaş sanat müzesi olduğunu vurgulayan Levent Çalıkoğlu ise, “Özellikle küresel sanat ortamında Türkiye’nin tanıtılması amacıyla çok önemli uluslararası müzelerle işbirlikleri düzenledik. Hem koleksiyonumuzu hem de sanatçılarımızın yapıtlarını dünya sanat ortamında, farklı başkentlerde, prestijli mekânlarda sergiledik. Viyana’dan başlayan bu süreç Seul’a, Rotterdam’a ve Dublin’e kadar gelişti. Dolayısıyla İstanbul Modern’in, aslında bir müze olarak 2000’li yılların disiplinlerarası kimliğini oluşturmakta çok önemli bir pozisyonu olduğunu düşünüyorum. Müzenin aynı zamanda zengin bir koleksiyonu var. Almanya’dan Çin’e, Güney Amerika’dan Kuzey Amerika sanatçılarına uzanan zengin bir birikimle hem Türkiye coğrafyasında birikmiş bu belleği ve hafızayı dünyaya taşıyor, hem de uluslararası kurumlar ile iş birliği içerisinde farklı coğrafyaların sanatçılarını Türkiye sanat ortamıyla buluşturuyor.” diyerek İstanbul Modern’in uluslararası kimliğine dikkat çekti.

Unutulmayan anlar...

İKSV festivalleri ve İstanbul Modern etkinliklerinden hafızalarına kazınan anılardan da bahsedilen sohbette, Görgün Taner, “Benim için İKSV tarihinin en önemli anlardan bir tanesi, New York Filarmoni Orkestrası’nın 1985’te Spor ve Sergi Sarayı’nda verdiği konserdir. 2.500 kişilik Spor ve Sergi Sarayı’nın, yani aslında konser dinlemeye hiç de müsait olmayan bir yerin konser salonuna dönüşmesi, Nejat (Eczacıbaşı) Bey’in yüzündeki mutluluk benim gözümün önünden gitmiyor.” dedi.

Levent Çalıkoğlu ise, “14. İstanbul Bienali deyince, eminim hepimizin hafızasına, Adrián Villar Rojas’ın Büyükada’da Troçki evinin önünde denizin üzerine gerçekleştirmiş olduğu büyük heykel enstalasyonu gelecektir. Şüphesiz bu hepimizi etkiledi, ama o heykel bütünlüğünden bir parçanın Rojas tarafından daha sonra gala gecemizde İstanbul Modern koleksiyonuna bağışlanması, benim unutamadığım anılardan biridir.” şeklinde konuştu.

Istanbul Modern General Director Levent Çalıkoğlu noted Istanbul Modern's pioneering role as Turkey's first museum of modern and contemporary and said that an important part of its mission was to share Turkey's artistic creativity and cultural memory with the international art community. "We've organized collaborations with prominent international museums in order to promote Turkey in the global art world. We've exhibited both our collection and works by our artists in prestigious venues in different capitals of the international art world. We started in Vienna and extended the project to Seoul, Rotterdam, and Dublin. So, by forming an interdisciplinary identity in the 2000s, I believe Istanbul Modern established a very important position in the museum world. Istanbul Modern has a tremendous collection that includes works by artists from geographies extending from Germany to China, South America to North America as well as works that represent the collective memory of Turkey. This is the artistic treasure that we are conveying to the world. At the same time, in cooperation with international institutions, we introduce artists from different geographies to the Turkish art scene.”

Unforgettable moments...

Asked about unforgettable moments during their time at İKSV and Istanbul Modern, Görgün Taner said, “For me, one of the most important moments in the history of İKSV was the concert given by the New York Philharmonic Orchestra in 1985 at the Sports and Exhibition Center. I'll never forget how the Sports and Exhibition Center, which seated 2,500 people and was totally unsuitable for concerts, was transformed into a concert hall; I still remember the happiness on the face of Dr. Eczacıbaşı.”

Levent Çalıkoğlu recalled the 14th Istanbul Biennial and said, "I'm sure that we will all remember the huge installation of sculptures by Adrián Villar Rojas that was situated in front of the Trotsky house on Büyükada island. Without a doubt, this installation, which was called "The Most Beautiful of All Mothers" made a great impression on all of us. But Rojas' announcement at our gala fundraiser that he was donating a part of that sculptural integrity to the Istanbul Modern collection is the moment I will never forget.”

LEVENT ÇALIKOĞLU

“Hem İstanbul Modern’in hem de İKSV’nin kurucu sponsoru olan Eczacıbaşı Topluluğu’nun DNA’sında kültür-sanat faaliyetlerini destekleme misyonu mevcut.”

“Support for culture and arts is in the DNA of the Eczacıbaşı Group, the founding sponsor of both Istanbul Modern and İKSV.”

Yakın dönem planları...

Son olarak İKSV ve İstanbul Modern’in yakın dönem planlarının da alındığı sohbette Görgün Taner, “Hem Türkiye’deki sanat dünyası, hem de sanatseverlerin gelişimine ve Türkiye’deki sanatçıların üretimine daha çok nasıl katkıda bulunuruz sorusunu, pandemi süreci boyunca kendimize sorduk. Tabi 50. yıl için özel bir program hazırlıyoruz ama bu bildiğimiz faaliyetlerin haricinde, hem Türkiye’den hem de uluslararası alandan yaptığımız işbirlikleri ve dayanışmalar sonucu ortaya çıkan fikirlerin hayata geçirilme çalışmaları şeklinde tezahür edecek. 50. yılda “Değişmeyen tek şey değişimdir!” mottosundan yola çıkarak İKSV’nin hem dijital dünyada hem de finansal, beşeri ve sanatsal tarafta sürdürülebilirliğini bir sonraki döneme taşımak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diyerek önümüzdeki süreci özetledi.

Levent Çalıkoğlu ise, İstanbul Modern’in kısa vadede en önemli önceliğinin, tasarımı dünyaca ünlü mimar Renzo Piano’ya ait olan yeni binasına taşınmak olduğunu belirtti. Çalıkoğlu, “Bununla birlikte yeni müzenin açılış sergileri ve önümüzdeki yıllara yayılan programları için de çok hararetli bir çalışma süreci içerisindeyiz” diyerek, gelecek döneme ait ipuçları verdi.

İlkay Yıldırım Akalın, sohbeti Dr. Nejat Eczacıbaşı’nın “Yaşamın anlamı her şeyden çok sanat yolu ile kavranabilir” sözleri ile noktalarken, bundan sonraki süreçte de Eczacıbaşı Topluluğu’nun yaşamı sanat yoluyla kavramaya, anlamlandırmaya İKSV ve İstanbul Modern’in çok değerli katkılarıyla devam edeceğini belirtti.

Forthcoming plans...

Lastly, the conversation touched on the two institution's plans for the period ahead. Görgün Taner said, “We asked ourselves how we could contribute more to the development of Turkey's culture and art world, how we could provide more for art lovers, and how we could support cultural production in Turkey during the pandemic. We're preparing a special program for İKSV's 50th anniversary, of course, but in addition to these activities, we'll start applying the ideas that emerged from our recent collaboration and cooperation both in Turkey and internationally to new projects. Our motto for our 50th anniversary, as we move forward with efforts in the digital world as well as in the financial, human, and artistic spheres to ensure İKSV's sustainability is ‘The only constant in life is change!’”

Levent Çalıkoğlu said that Istanbul Modern's highest priority in the short term is moving into its new building designed by the world-renowned architect Renzo Piano and preparing its program of events for upcoming periods. “We're fervently working on the inaugural exhibitions of the new museum building and on programs that will extend into the next few years.”

İlkay Yıldırım Akalın concluded the chat with a quote from Dr. Nejat Eczacıbaşı: "The meaning of life is best understood through art." She added that in period ahead, with İKSV and Istanbul Modern’s valuable contribution, the Eczacıbaşı Group would continue to understand and give meaning to life through culture and art.

DENİZ OVA

İstanbul Tasarım Bienali Direktörü

Istanbul Design Biennial Director

“Tasarım kavramı üzerine bir tartışma alanı açmayı hedefleyen İstanbul Tasarım Bienali, aynı zamanda ulusal ve uluslararası tasarım dünyası arasında kuvvetli bağlar kurulmasına da katkıda bulunuyor.”

“Aiming to open a forum exploring the concept of design, the Istanbul Design Biennial also contributes to the development of strong ties between domestic and international realms of design.”

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen İstanbul Tasarım Bienali, 2012 yılından bu yana, tasarım alanında farklı düşünme biçimlerinin önünü açıyor. Tasarım kavramı üzerine bir tartışma alanı açmayı hedefleyen bienal, aynı zamanda ulusal ve uluslararası tasarım dünyası arasında kuvvetli bağlar kurulmasına da katkıda bulunuyor.

Bienalin Ekim 2020 - Nisan 2021 tarihleri arasına yayılan 5. edisyonu, pandemi sebebiyle dijital ağırlıklı bir dönüşüm yaşadı. Küratörlüğünü Mariana Pestana’nın Sumitra Upham ve Billie Muraben ile birlikte yürüttüğü bienalin çeşitli bölümleri için, pandeminin izleyici etkileşimine getirdiği zorluklar nedeniyle farklı dijital programlara dayalı bir program geliştirdik. Bienal bu dijital çıktılarıyla tüm dünyadan erişilebilir hale geldi ve birçok uluslararası ziyaretçi tarafından da takip edildi.

İKSV olarak koordinasyonunu üstlendiğimiz Venedik Bienali 17. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu’nda yer alacak projemiz Ölçü Olarak Mimarlık ise bienalin ertelenmesiyle bir yıl gecikmeli olarak hayata geçebildi. 21 Kasım’a kadar, Neyran Turan’ın küratörlüğünde gerçekleşecek sergiye, turkiyepavyonu21.iksv.org adresi üzerinden tüm dünyadan erişilebilen çevrimiçi söyleşiler, makaleler, hikâyeler ve araştırma süreçleri eşlik ediyor. Her iki etkinliğin de gerçekleşmesine katkıda bulunan değerli sponsorumuz VitrA’ya, bu sıra dışı şartlarda bizi yalnız bırakmayarak kültür-sanat üretimine katkıda bulunmayı sürdürdüğü için içten teşekkürlerimizi sunuyorum.

Organized by the Istanbul Foundation for Culture and Arts, the Istanbul Design Biennial has been blazing the path for different ways of thinking in design since 2012. Aiming to open a forum exploring the concept of design, the biennial also contributes to the development of strong ties between domestic and international realms of design.

The 5th edition of the biennial running from October 2020 to April 2021 has gone through a digital transformation due to the pandemic. For various sections of the biennial, which was curated by Marianna Pestana with Sumitra Upham and Billie Muraben as coordinators, we devised a program based on different digital programs to mitigate the impacts of the pandemic on audience interaction. Through these digital outputs, the biennial became globally accessible and was followed by a great number of international visitors.

Coordinated by the Istanbul Foundation for Culture and Arts (İKSV), the Pavilion of Turkey is presenting Architecture as Measure at the 17th International Architecture Exhibition, La Biennale di Venezia. The project was actualized after a delay of one year due to the postponement of the biennial. Curated by Neyran Turan, the exhibition is open until 21 November with accompanying talks, articles, stories and research studies which can be accessed worldwide at turkiyepavyonu21.iksv.org. I would like to express our sincere gratitude to VitrA, our esteemed sponsor of both events, for its determined camaraderie even under these extraordinary circumstances and continuous support to the production of culture and arts.

NEYRAN TURAN

Venedik Bienali 17. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu Küratörü

Curator of the Pavillion of Turkey at the 17th International Architecture Exhibition, La Biennale di Venezia

“Ölçü Olarak Mimarlık, Türkiye özelinde mimari yapı ve inşaat sektörünün arka planda kalan işleyişine alternatif bir açıdan bakıyor.”

“Architecture as Measure offers an alternative perspective on the background modus operandi of the architectural construction sector with specific reference to Turkey.”

Dünyanın en önemli mimarlık etkinliklerinden Venedik Bienali 17. Uluslararası Mimarlık Sergisi’nde, Türkiye Pavyonu’nun bu yılki küratörlüğünü üstlenmekten büyük mutluluk duyuyorum. Yardımcı küratörler E. Ece Emanetoğlu, Melis Uğurlu, Samet Mor, Betsy Clifton ve editöryel asistan Ian Erickson ile birlikte iki yıla yakın bir süredir bu proje üzerinde çalışıyoruz. Ölçü Olarak Mimarlık, Türkiye özelinde mimari yapı ve inşaat sektörünün arka planda kalan işleyişine alternatif bir açıdan bakarak farklı bir mimari çevre algılayışını ortaya koymayı amaçlıyor.

Projeyi farklı karşılaşmalar sağlayabilecek bir platformlar bütünü olarak tanımlayabiliriz. Sergide yer alacak dört diyoramadan oluşan bir fiziki enstalasyona, turkiyepavyonu21.iksv.org adresinden erişilebilen söyleşiler, makaleler, hikâyeler ve araştırma süreçleri eşlik edecek. Fiziki sergi 21 Kasım’a dek Venedik’te Arsenale’de yer alan Türkiye Pavyonu’nda ziyaret edilirken, çevrimiçi içerikler sunan web sitesi ise tüm dünyadan erişime açık. Projenin web sitesi ayağı, Türkiye Pavyonu’na katılımcı ve ziyaretçi yelpazesini farklılaştırmak ve genişletmek açısından da oldukça önemli bir rol üstleniyor.

I am very happy to be serving this year as the curator for the Pavillion of Turkey at the 17th International Architecture Exhibition, La Biennale di Venezia, one of the the world’s most important architectural events. With the assistant curators E. Ece Emanetoğlu, Melis Uğurlu, Samet Mor and Betsy Clifton, and the editorial assistant Ian Erickson, we have been working on this project for over two years. Architecture as Measure aims to introduce a different perception of the architectural environment through an alternative perspective on the background modus operandi of the architectural construction sector with specific reference to Turkey.

The Project can be described as an integration of platforms harboring possibilities for potential encounters. The exhibition will feature a physical installation comprising four diaromas, and an accompanying continuum of talks, articles, stories and research studies will be available at turkiyepavyonu21.iksv.org. The physical exhibition will be open to visitors until 21 November in the Pavillion of Turkey in Arsenale, Venice and the website offering online content will be globally accessible. The Project’s online presence fulfills an essential role as it serves to diversify and expand the audience of the Pavillion of Turkey.

ÖYKÜ ÖZSOY

İstanbul Modern Şef Küratörü

Istanbul Modern Chief Curator

“İstanbul Modern kuruluşundan itibaren sanatın uluslararası dönüşümünü gösteren güncel örnekleri Türkiye sanat ortamıyla buluşturuyor.”

“Since its foundation, Istanbul Modern has been introducing to the Turkish art scene some exemplary art works embodying the ubiquitous transformation taking place in the global world of arts.”

İstanbul Modern kuruluşundan itibaren, sanatın uluslararası dönüşümünü gösteren güncel örnekleri Türkiye sanat ortamıyla buluşturmaya önem veriyor. Bu doğrultuda, uluslararası işbirlikleriyle düzenlediği sergiler ve programlarla disiplinlerarası içeriklere odaklanıp, Türkiye’den ve dünyadan sanat üretimlerini sanatseverlerle buluşturuyor.

Pandemi dolayısıyla seyahatin ve fiziksel olarak bir aradalığın kısıtlandığı bir dönemde, tüm dünyadaki kültür ve sanat kurumları gibi İstanbul Modern de dijital platformlarda yeni uluslararası işbirlikleri geliştiriyor. Kraliyet Sanat Koleji - Royal College of Art (RCA) ile ortak geliştirdiğimiz, tekstil ile sanat, tasarım ve teknoloji kesişiminde profesyonelleri bir araya getiren “Üretim Yoluyla Düşünmek” paneller ve atölye çalışmalarıyla dijital platformda sürüyor.

Ayrıca, Londra’daki Whitechapel Gallery öncülüğünde 2008 yılında başlayan Artists’ Film International, İstanbul Modern’in de aralarında bulunduğu farklı coğrafyalardan 20 sanat kurumunun ortaklığıyla devam ediyor. Bu kapsamda video sanatıyla ilgili araştırmalarını birbirleriyle paylaşan kurumlar, her yıl belirli bir tema çerçevesinde ülkelerinden bir sanatçı ve çalışmasını seçerek programa katılıyor. Önümüzdeki yıllarda da uluslararası işbirliklerimizi hem dijital hem de fiziksel ortamda sürdürmeye devam edeceğiz.

Since its foundation, Istanbul Modern has made a point of introducing contemporary works that represent the transnational transformation of the arts to the Turkish art scene. To that end, it has been focusing on interdisciplinary contents through exhibitions and programs organized in collaboration with international partners.

During this period of pandemic-induced limitations to travel and physical proximity, much like other culture and arts institutions in the rest of the world, Istanbul Modern has been developing new international collaborations on digital platforms. Our collaborative project with the Royal College of Art (RCA) “Thinking Through Making” bringing together professionals at the intersection of textile and art, as well as design and technology, continues with webinars and workshops.

Another ongoing project is Artists’ Film International which was established in 2008 by Whitechapel Gallery in London and currently operates as a partnership of 20 global arts organizations, including Istanbul Modern. Partner organizations share their research on video art within in the framework of the collaborative project, participating annually in the program with their selection of a recent thematic work by an artist from their region. We will continue our international collaborations both in the digital and physical environment in the years ahead.

İzmir Kültür, Sanat ve Eğitim Vakfı

The Izmir Foundation for Culture Arts and Education

İKSEV

FİLİZ ECZACIBAŞI SARPER

İKSEV Yönetim Kurulu Başkanı

Executive Board President of İKSEV

“İKSEV, uluslararası arenada ülkemiz sanatını temsil etmek ve sanatın evrenselliği ile İzmir’in görkemli tarihi mekânları arasında bağ kurmak noktasında önemli bir görev üstleniyor.”

“İKSEV assumes the important role of representing Turkish art in the international arena and establishing a link between the universality of art and the magnificent historical sites of Izmir.”

1985 yılında, Dr. Nejat Eczacıbaşı’nın girişimi ile dünyanın en eski kentlerinden biri olan İzmir’de kültür-sanat hayatını geliştirmek ve uluslararası sanatta öne çıkarmak amacıyla kurulan İzmir Kültür, Sanat ve Eğitim Vakfı (İKSEV), alanında ilk olan birçok projeyi kent halkıyla buluşturdu. İzmir’in en güçlü sivil toplum kurumlarından İKSEV, kuruluşundan bu yana hem uluslararası arenada Türk sanatını temsil etmek hem de sanatın evrenselliği ile İzmir’in görkemli tarihi mekânları arasında bağ kurmak noktasında önemli bir görev üstleniyor.

Uluslararası saygın bir festival

İzmir’i dünya çapında bir sanat festivali ile temsil etmek ve tanıtmak amacıyla Uluslararası İzmir Festivali’ni hayata geçiren İKSEV, bugüne kadar milyonlarla ifade edilen izleyici kitlesine ulaştı. Uluslararası İzmir Festivali, dünyaca ünlü sayısız sanatçının, başta UNESCO kültürel miras listesinde yer alan Antik Efes Kenti olmak üzere, eşsiz tarihi mekânlarda performanslar sergilemesine öncü oldu.

Uluslararası İzmir Festivali, geçen yıllar içinde oluşturduğu yüksek sanatsal standardı sayesinde yurt dışında da büyük saygınlık kazandı. Avrupa Festivaller Birliği (EFA) Yönetim Kurulu’nda ve Avrupa Parlamentosu Kültür İşbirliği Konseyi’nde Yönetim Kurulu Başkanlığı düzeyinde temsil edilen festival, Avrupa Birliği’nin “Avrupa Kültürel Miras Yılı” ilan ettiği 2018 yılında EFA’nın öne çıkardığı ilk on festival arasında yer aldı.

The Izmir Foundation for Culture Arts and Education (İKSEV), founded by Dr. Nejat Eczacıbaşı in 1985 to develop culture and arts in Izmir, one of the world’s oldest cities, has brought the city many projects that are firsts in their field for the benefit of locals. One of Izmir's most influential non-governmental organizations, İKSEV assumes the important role of representing Turkish art in the international arena and establishing a link between the universality of art and the magnificent historical sites of Izmir.

Internationally renowned festival

The International Izmir Festival, an international culture and arts festival that İKSV created to represent and promote Izmir, has reached an audience of millions so far. The pioneering International Izmir Festival is responsible for arranging brilliant performances by countless world-famous artists in unique historical venues throughout the city, especially the ancient city of Ephesus, which is on the UNESCO cultural heritage list.

The International Izmir Festival has gained considerable prestige abroad thanks to the high artistic standard it has maintained over the years. Represented at the European Festivals Association (EFA) and the European Parliament Committee on Culture and Education at the Board of Directors level, the festival was among the top ten recommended by EFA in 2018, which the EU designated the "European Year of Cultural Heritage”.

Üretken bir sanat girişimi: MÜZİKSEV

İKSEV’in derin birikimini kent halkıyla paylaşmak ve kendisini var eden İzmirlilere kalıcı bir armağan sunmak amacıyla 2011 yılında hizmete giren MÜZİKSEV, müzik alanında kapsamlı araştırmalar yapılmasına olanak sağlanmasının yanında çok sayıda öğrencinin ziyaret ettiği, etkinliklere katıldığı bir öğrenme mekânı olarak işlev görüyor. Anadolu ve Orta Asya Türk dünyasında kullanılmış ve halen kullanılmakta olan 316 özgün çalgıdan oluşan nadide bir koleksiyona sahip olan MÜZİKSEV, restore edilmiş tarihi bir İzmir köşkünde faaliyet gösteriyor.Uluslararası İzmir Festivali, geçen yıllar içinde oluşturduğu yüksek sanatsal standardı sayesinde yurt dışında da büyük saygınlık kazandı. Avrupa Festivaller Birliği (EFA) Yönetim Kurulu’nda ve Avrupa Parlamentosu Kültür İşbirliği Konseyi’nde Yönetim Kurulu Başkanlığı düzeyinde temsil edilen festival, Avrupa Birliği’nin “Avrupa Kültürel Miras Yılı” ilan ettiği 2018 yılında EFA’nın öne çıkardığı ilk on festival arasında yer aldı.

Sınırlar ötesi kültürel iş birliğinin başarılı temsilcisi: İzmir Avrupa Caz Festivali

İKSEV, 1993 yılında temellerini attığı ve İzmir Avrupa Caz Günleri adıyla başlayan Avrupa Caz Festivali, Avrupa’nın ve Türkiye’nin kendi alanlarında önemli gelişmeler sağlamış caz sanatçılarını bir araya getirerek bu kültürü geniş kitlelere yaymayı amaçlıyor. Avrupa cazı gibi özel bir alanda yapılan festival, sınırlar ötesi kültürel iş birliğinin önemli örneklerinden biri konumunda. İzmir Avrupa Caz Festivali’nin diğer festivallerden en büyük farkı ise eğitim ağırlıklı olması. Festivale konser vermek için gelen sanatçıların atölye çalışmaları ve ustalık sınıflarında, İzmirli genç sanatçılar yeni tecrübeler kazanma fırsatı buluyor. Ayrıca festivalin resmi afişi, son 19 yıldır, yine genç tasarımcılara yönelik düzenlenen ve tüm Türkiye’den yeteneklerin katıldığı Caz Afiş Yarışması ile seçiliyor.

Dr. Nejat Eczacıbaşı Ulusal Beste Yarışması

İKSEV, 1993 yılında temellerini attığı ve İzmir Avrupa Caz Günleri adıyla başlayan Avrupa Caz Festivali, Avrupa’nın ve Türkiye’nin kendi alanlarında önemli gelişmeler sağlamış caz sanatçılarını bir araya getirerek bu kültürü geniş kitlelere yaymayı amaçlıyor. Avrupa cazı gibi özel bir alanda yapılan festival, sınırlar ötesi kültürel iş birliğinin önemli örneklerinden biri konumunda. İzmir Avrupa Caz Festivali’nin diğer festivallerden en büyük farkı ise eğitim ağırlıklı olması. Festivale konser vermek için gelen sanatçıların atölye çalışmaları ve ustalık sınıflarında, İzmirli genç sanatçılar yeni tecrübeler kazanma fırsatı buluyor. Ayrıca festivalin resmi afişi, son 19 yıldır, yine genç tasarımcılara yönelik düzenlenen ve tüm Türkiye’den yeteneklerin katıldığı Caz Afiş Yarışması ile seçiliyor.

MÜZİKSEV cultural initiative

Founded in 2011, MÜZİKSEV is a space not only for extensive research in the field of music but also for events and learning. Frequented by a large number of students, MÜZİKSEV aims to share İKSEV's cultural assets with the people of Izmir and offer a long-term gift to the public who brought it into being. Operating in a restored historical Izmir mansion, MÜZİKSEV boasts a rare collection of 316 original instruments used by musicians in Anatolia and the Central Asian Turkish world from the past to the present.

Izmir European Jazz Festival: successful representative of cross-border cultural cooperation

The Izmir European Jazz Festival, which İKSEV founded in 1993 as ‘Izmir European Jazz Days’, aims to bring together jazz musicians who have made significant contributions to their field in Europe and Turkey and introduce this culture to a wide cross section of the public. The festival showcases European jazz and represents an important example of successful cross-border cultural cooperation. One of the main differences of the festival compared to others is the emphasis it gives to education. Young musicians from Izmir are provided valuable opportunities to gain new experiences in the workshops and master classes of artists who perform at the festival. In addition, for the last 19 years, the official poster of the festival has been designed by the winner of the Jazz Poster Competition, an event organized by İKSEV to celebrate young designers from all over Turkey.

Dr. Nejat Eczacıbaşı National Composition Contest

Every two years, İKSEV organizes a national composition contest named after Founding President Dr. Nejat F. Eczacıbaşı. Having contributed 160 new pieces to Turkey's polyphonic music so far, this significant event constitutes a vital source of contemporary music. The competition’s evaluation process is participatory; the selection committee chooses the best six works among the contestants, who then perform live in front of an audience. The winner is determined by the combined votes of orchestra members and the audience after each performance.

Like cultural foundations all over the world, İKSEV has been adversely affected by the global Covid-19 pandemic; for the first time since its inception, IKSEV has had to cease activities temporarily. The foundation will resume its invaluable work as soon as possible, believing that culture and art are essential for the health of society.