BİR BAKIŞTA / AT A GLANCE


“Eczacıbaşı bugün, büyük ekonomilere sahip çok sayıda ülkede yerleşik uluslararası bir oyuncu.”

“Today, Eczacıbaşı is an established international player in many major economies.”

ATALAY GÜMRAH

Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su

Eczacıbaşı Group CEO

1990’larda Doğu Bloku’nun açılması, Çin tedarik zincirinin içine katılması ile ivme kazanan küreselleşme, o günden bugüne geçen 30 yılda çarpıcı boyutlara ulaştı. Ürünlerin, bilginin, insanların, paranın dolaşımındaki artışın yanında ulaşım, iletişim, teknoloji ve eğitimdeki değişim ve dönüşüm baş döndürücü oldu. İnsanlık kendini ve yaşadığı gezegeni keşfederken, toplumların birbiriyle ve insanın doğa ile ne kadar güçlü bağlar ile bağlandığını da anlamaya başladı.

Daha 1990’lara gelmeden, 1980’lerin başında Türkiye serbest piyasa, serbest ticaret ve serbest kurlarla korumacı, kontrollü, içe kapanık bir ekonomiden çıkıp dünyayla bütünleşmesinin ilk adımlarını attı. Bu milat, “kimsenin kendi kendine yetemeyeceği”nin ve “sadece kendisiyle yetinemeyeceği”nin de anlaşılmasının yolunu açtı.

1979’da iki milyar doların az üzerinde ihracatı olan Türkiye, iki yılda bu rakamın iki katının üstüne çıktı. 40 yıl sonra ise, pandeminin yarattığı tüm olumsuz etkilere rağmen, ithalatta da önemli bir artışla birlikte, ihracat 170 milyar dolara ulaştı. Benzer şekilde, yabancı sermaye girişi, yabancı ortaklıkların yanı sıra önce ihracat ve inşaatla yurt dışına açılan Türk şirketlerinin başka coğrafyalardaki yatırımları da aynı oranda arttı. Bununla birlikte, bugünkü yaşam biçimimiz ve birçok teknolojik kazanım da bu son 40 yılda oluştu.

Tüm bu süreçte, Türkiye’de modern sanayi girişimleri ve çağdaş, kaliteli, sağlıklı yaşamın gelişimine öncülük eden ürünleri ile Eczacıbaşı Topluluğu da, hem dünyadaki hem ülkedeki değişimlerle birlikte kendini geliştirdi, dönüştürdü, sınırları aştı. Topluluğumuzun, 1981’de dış ticaret şirketi Ekom’u kurmasıyla ihracatla başlayan uluslararasılaşma yolculuğunu 1983 yılında Almanya’ya seramik dış satımı gerçekleştiren ilk Türk üretici olmamız izledi. 1990’lara geldiğimizde ise yurt dışı pazarlara daha yakın olmak ve ihracat yetkinliğimizi geliştirmek için yurt dışında satış ofisleri ve pazarlama şirketleri kurmaya başladık. Bu dönem, VitrA Bad, VitrA UK, VitrA USA ve Eczacıbaşı Healthcare Products Russia’nın kurulması ile şekillenen yıllar oldu.

Serbest piyasa ekonomisine geçişle yabancı yatırımcıların Türkiye’ye girişleri hızlanırken, 80’lerin ikinci yarısı ve 90’lar Eczacıbaşı Topluluğu için de yabancı yatırımcılarla iş birliklerinin arttığı ve özellikle tüketim ürünleri, sağlık ve banyo ve karo iş alanlarında önemli ortaklıklara imza atılan bir dönem oldu. American Standard, P&G, Beiersdorf, Avon, Baxter, Schwarzkopf gibi alanında dünyanın önde gelen yabancı şirketleri ile ortaklıklar bu dönemde hayata geçti.

Topluluğun küresel pazarlardaki başarılarını yurt dışında kurduğu satış ofisleri, yabancı ortaklıkları, yapılan dış yatırımlar, satın almalar ve yurt dışında yerleşik üretim tesisleri kurulumu ile başka ülkelerin yerel ekonomisinde aldığımız roller izledi. İlk olarak 1998 yılında karo seramik alanında VitrA İrlanda ile üretim faaliyetlerini de yurt dışına taşımaya başlayan Eczacıbaşı Topluluğu, kendi markalarını güçlü bir şekilde konumlandırdığı dış pazarlarda, aynı zamanda Engers, Villeroy &Boch, Burgbad gibi dünyaca ünlü markaları da bünyesine katarak varlığını kalıcı hale getirdi.

Topluluk, bugün Rusya’dan Almanya’ya, Fransa’dan Mısır’a yurt dışındaki 15 üretim tesisi, 14 satış ofisi ve temsilciliği ve toplam çalışanımızın yüzde 16’sını oluşturan 1800 çalışanı ile ağırlığı Avrupa’da olan stratejik pazarlarında yerleşik uluslararası bir oyuncu. Gelirlerinin yüzde 58’ini yurt dışından sağlayan Eczacıbaşı Topluluğu, bu gelirin yüzde 30’unu bulunduğu ülkelerde yerel olarak yaratıyor. Uluslararası satışların yüzde 6o’ının üzerinde bir bölümü Avrupa’dan yaratılırken, buna en yüksek katkıyı banyo iş alanımızdan sağlıyoruz.

Küreselleşme hızının gün geçtikçe arttığı, tüm dünyanın birbirine görünmez iplerle sıkı sıkıya bağlandığı günümüzde, Eczacıbaşı Topluluğu, sağlıklı bir gelecek için temel iş alanlarında yurt dışında da liderliğe oynayan bir pazar oyuncusu olarak adımlarını güçlendiriyor. Bu başarıda, vizyonu, aklı, emekleriyle pay sahibi olan tüm Eczacıbaşılılara ve iş ortaklarımıza teşekkürlerimi sunuyorum, önümüzdeki dönemde hızlanarak yeni uluslararası açılımlara imza atacak çalışma arkadaşlarımıza da şimdiden başarılar diliyorum.

Globalization accelerated with the opening of the Eastern Bloc in the 1990s and addition of China to the supply chain; over the short span of 30 years the world has been transformed by explosive growth in the circulation of products, information, people and money and the unimaginable transformation of transportation, communications, technology and education. While making many new discoveries about our species and our planet, humanity has also gained a greater understanding of the powerful connections between our societies and our interdependency with nature.

Even before the 1990s, in the early 1980s in fact, Turkey took its first steps toward integration with the rest of the world when its replaced its protectionist, controlled, and closed economy with free market, free trade and free exchange rate policies. This milestone made it clear to all that no country is truly self-sufficient. Turkey’s merchandise exports grew from less than two billion USD in 1979 to double that amount within two years. And 40 years later, despite the negative impact of the pandemic, exports have risen to 170 billion USD and imports even higher. Over this period, foreign companies increased their presence in Turkey through investments and partnerships, and Turkish companies began to do the same abroad, first through exports and construction projects, then international investments. Needless to say, our current lifestyle reflects the great economic transformation and many technological gains that have taken place over the last 40 years.

During this time, in tandem with the changes taking place both in the country and the world, the Eczacıbaşı Group also improved, transformed and surpassed itself with state-of-the-art industrial investments and new products that pioneered modern, high quality and healthy living in Turkey.

Our Group’s internationalization journey began in 1981 with the establishment of our foreign trade company, Ekom. In 1983, we became Turkey’s first manufacturing company to export ceramic products to Germany. In the 1990s, in order to be closer to international markets and develop our exports, we began to establish sales offices and marketing companies abroad. These years were marked by the founding of VitrA Bad, VitrA UK, VitrA USA and Eczacıbaşı Healthcare Products Russia.

With Turkey's transition to the free market economy, the inflow of foreign investors increased. Over this period, we expanded our collaboration with foreign investors through partnerships in consumer products, healthcare, bathrooms and tiles, and more. Our joint venture partners included some of the world’s leading companies in their industries, such as American Standard, P&G, Baxter, Beiersdorf, and Avon.

We followed up our growing sales in global markets by establishing sales offices, partnerships, and production facilities and undertaking investments and acquisitions abroad; we acquired new roles in the economies of our international markets. In 1998, we took our first step towards internationalizing our production base when we established VitrA Ireland for ceramic tile production. In addition to securing a strong position for our own brands in international markets, we acquired three powerful European brands –Villeroy & Boch, burgbad and Engers– to ensure our permanent presence in these markets.

Today, the Eczacıbaşı Group has 15 production facilities and 14 sales and representative offices abroad that employ 1800 people – 16 percent of our total talent. We are an established international player in our strategic markets, most of which are in Europe. We generate 58 percent of our income abroad, 30 percent of it locally in countries where we are present. Over 60 percent of our international sales are generated in Europe, and here our bathroom business makes the largest contribution.

Just as the world continues to grow ever more interconnected through globalization, the Eczacıbaşı Group will continue to expand and develop its international presence. Our aim is to contribute worldwide to a healthy future through international leadership in our core businesses. I would like to extend my gratitude to all members of the Eczacıbaşı Group, current and past, and to our business partners for contributing their vision, intellect and effort to our achievements thus far. And I wish much success to my colleagues who are preparing to undertake a growing number of new international initiatives in the near future.